Astrolog Gözüyle

WWW.ASTROSET.COM

İç Hayatımız

  İç dünyamız için öncelikle hayal dünyamız diye söz edebiliriz. İnsanı doyumlu hissettiren ise iç dünyası ile yaşadığı reel dünya arasındaki uyum ve bütünlüktür. İç dünyamda her türlü hayale sahip olabilir ve her şeyi hayal edebilirim. Fizik dünyada ise gerçekleşmesi mümkün olanlar ancak çalışma yoluyla elde edilmektedir. Yani dışımızda bizi saran dünyaya ancak çalışma ile girebileceğimizi söyleyebiliriz. Sağlıklı bir insanın idrakleri açık demektir ve yine bu insanın sinirleri kuvvetlidir. Yani sinirleri zayıf olan birisinin idrakleri de kapalı olacaktır. Çalışmayan insanda ise tüm idrakler sadece hayale dönüşür. Çalışmanın düşüncesiz bir düşünme olduğu söylenebilir.

  Şuurlu yaşamak söz konusu olduğunda ise tek başına hayal kurmanın söz konusu olamayacağı gibi sadece çalışmak da şuurlu bir yaşamı insana getirmez. Çalışmak bir süre sonra otomatik bir davranışa dönüşecektir. Bu sebeple faydalı ve dolu bir hayatta kendi başına kalma, içe çekilme anları olmalıdır.

  Birçok kültürde olduğu gibi bizim kültürümüzde de dua, oruç ve iç sessizlik gibi çeşitli içe dönme yöntemleri vardır. İçsel sessizlik ile insanın içe çekilme hali içine girmesi, boş hayallere kapılmadan kendi varlığını bulma çalışmasıdır.

  İç dünyamız hassas, kırılgan ve davranışlarımızın yönlenmesinde kararların alındığı etkin merkezimizdir. Duygularla örülmüş bu soyut alanın odak noktası ise sevgidir. Hepimizin gerçek ihtiyacı olan sevgiyi yaşamak oldukça zor ve çaba isteyen bir durumdur. İç dünyamız dışardan bakıldığında neredeyse görülmesi imkânsız zırhlarla donatılmış gibidir. Anlayışlılık, affedicilik, akıllılık gibi birçok perde arkasında var olur. Bu nedenle kendimizin kim olduğu hususunda bir arayışımız olacaksa bu perdelerin arkasında duran varlığı keşfetmek için çaba göstermeli ve ona ulaşmayı başarmalıyız. Bazen bir kahraman buluruz karşımızda bazen de korkularla kendisini gösteren bir gölge olur. Ama hangisi olursa olsun bize kim olduğumuz konusunda eşsiz ipuçları vermektedir.

  İnsanın sağlam olarak ayakta durabilmesi için, iç dünyasındaki varlığa inanması, güvenmesi çok önemlidir. Dışarıda kendisini gösteren tüm gösterişli değerlere, kuvvete, paraya, dalkavuklara ve hatta bilgiye değil de kendi özüne, inancına bağlı bir insan gerçek yaşamı hak etmektedir.

  İnsanın iç dünyası hür olmalıdır. Kuvvetini ancak kendi inançlarından alan insanların yaşam hikâyeleri geçmişten geleceğe ışık tutmaktadır bizlere.

  İşte bu sebeple insan içine yapacağı yolculuklarla kendisinin boş olan tarafını, sözde değer vermiş olduğu her şeyi bir tarafa bırakarak kendisini yeniden bütün görmeye yönelmelidir. İstemek, hiçbir şeyin iradeyi etkileyemeyeceğini bilmek demektir.

  Elindeki imkânsızlıklar ve kısıtlı şartlarda yaşamış büyük insanların gösterişli dünyaları reddedişlerinin altında yatan en büyük servet iç dünyalarının zenginlikleri ve bütünlükleridir. İşte dış hayata gerçeklik kazandıran iç hayat da budur!

GÜRGÜN Mart 2012

 

© Astroset 2003-2016