Astrolog Gözüyle

WWW.ASTROSET.COM

ASTROLOJİ'NİN YOL HARİTASI

  İnsan doğduğu andan itibaren sahipsiz bir yere doğmuyor, yaratılmış olan her şey gibi insanın da yaratılışının bir sebebi bir gayesi var. İnsan kendi tekamülü kendi yolculuğu kendi gelişimi için bir planla, kaderle, yazgı ile doğmuş oluyor.  

  Yol Haritası’nın özdeki anlamı bu… Kendi yolunu bulman için sana yol gösteren bir takım işaretler ve kavramlar gibi değerlendirip, harita aracılığıyla yeryüzündeki yaşam ve gökyüzündeki düzen arasındaki bağlantıyı insana aktarıyor. Bu bağlantıyı görmemizi sağlıyor, ya da bu bağlantıya bakış açısını çevirmemizi sağlıyor.

  İşte bu nedenle de Astroloji aslında; sistemi, evrensel bir düzeni yansıtan, bir bilgi birikimi. İnsanın bedeninde ruhunda nasıl bir düzen varsa evrenin ve doğanın o düzeninin ikisi arasındaki uyumunu ikisi arasındaki alış verişini anlatmaya çalışan bir bilgi birikimi.
  Astrolojinin insandaki karşılığı aslında bir düşünce bir fikir bir felsefe, bakış açısı. Ama doğadaki karşılığına bakarsanız kanun.. Mesela güneşe baktığımda güneşin bende çağrıştırdığı bir fikir ama güneşin hareketleri açısından baktığımızda o bir doğa yasası o bir kanun ve onun kendi sistemi içersindeki işleyişi.

  Doğa kanunlarının yorumlanması da diyebiliriz bu yönüyle Astroloji için. Dünyanın her yanında Astroloji denilen o ortak dilin karşılık bulduğunu görüyoruz bu sebeple. Çünkü insanlarda yarattığı düşünce ortak bir sistemi çağrıştırdığı için mutlaka ki herkes farklı açıdan da gelse benzer bir noktaya geliyor.

  Yaşamda hiçbirşey göründüğü gibi somut değil, her şeyin bir titreşim, enerji ve o enerjinin yansıyan hali olduğunu biliyoruz artık. Gözümüzün madde eşya olarak gördüğü her şeyin aslında bir enerji olduğunu biliyoruz. Bu sebeple düşüncelerimiz duygularımız çok değer verdiğimiz maddi dünyamız hatta bedenimiz hepsi aynı temel enerjinin çok farklı versiyonları. Astrolojinin kökeninde ateş, toprak, hava, su gibi bildiğimiz unsurlar aslında bu enerjinin tanımlanmasını sağlayan eski bilgiler günümüze aktarılmış halde.

  Günümüzdeki hayata bakınca aslında mikro ve makro diye tanımlanan bir bütünün içersinde yaşıyoruz. En küçük birimler bile birbiriyle her tarafta etkileşim halinde. Kelebek etkisi.
 
Titreşimler aracılığıyla burada yaşanan bir şeyin başka yerde karşılığı var. Bu anlamda mikro ve makro düzenler aslında birbirinin tamamlayıcısı, benzeri. Tek bir bütünün değişik yansımalarını görüyoruz. Gökyüzü diye baktığımız yer aslında yeryüzünün yansıması ya da yeryüzü dediğimiz gökyüzünün yansıması. Yani her biri aynı unsurlardan oluşan bir düzeni yansıtıyor. Bu anlamda da farklı farklı görünen şeyler bütünlüğü oluşturuyor.
  Bu geniş bakış açısı içersinde böylesine mucizevi nerdeyse böylesine sonsuz bir bilgi içersinde hayatımız olarak adlandırdığımız çok minik böylesine bir sistemin içersinde hiç yer doldurmayacak bir yaşam yaşıyoruz. Öte yandan mikro düzeyde bir varoluşa sahip olsak da, her birimizin kendi potansiyeli kendi kimliği ve kendi ruhsallığı açısından bir o kadar önemli yaşamımız. Evrensel anlamda belki hiçbir şey ifade etmiyor ama bizim açımızdan çok önemli bir hayatı yaşıyoruz. Yani şu anda bizim için tek fırsat gibi gördüğümüz yaşadığımız bu an çok kıymetli ve biz sadece bu ana tanık olabiliyoruz, o yüzden bizim için çok değerli bir şeyi paylaşıyoruz bu an.

  Zamanımız, yaşamımız en değerli şeyimiz. İnsanın yaşam yolculuğuna baktığımızda küçük bir ceninden bugün bu dünyayı oluşturan belli yaşlardaki insanlara dönüşüyoruz. O cenin halimizi, doğum anımızı hatırlamıyoruz hiçbirimiz, ama biz oyduk, oralardan geçtik. Öyle düşününce bir yaşamın içine ne kadar çok şey sığdırıyoruz. Bebeklik, çocukluk dönemlerimizde bambaşka insandık sonra gençlik dönemlerimize geldik, ergenlik dönemlerimiz orada başka insana dönüştük sonra orta yaş kısımları geldi, buralarda hayatımız başka bir gerçeklik başka bir anlam kazandı. Sonra ileri yaşlara doğru geldikçe yaşlılık dönemleri de belli ki bize başka bir farkındalık getirecek başka bir şey yaşayacağız. Bu mucizevi yaşam öyküsünü her birimiz kendi adımıza deneyimlemiş olacağız, deneyimlemeye gayret ediyoruz zaten. 

  Bundan zevk almak, mutlu olmak, tadını çıkartmak ama bir yandan içinde yaşadığımız dünyayı tanımak, anlamak, niye burada olduğumuzu düşünmek ben kimim sorularını sorabilmek bunun cevaplarını alabilmek daha sonra barış içersinde sevgi içersinde kardeşçe birlikte yaşamayı başarabilmek yani bunlarla uyumlu yaşam yaşamayı başarabilmek. En büyük sorunlarımızdan bir tanesi; içinde bulunduğumuz topluma bir türlü uyamayız, sanki kendimiz değil gibi, yabancı gibi, kimse biz anlamıyor gibi hissederiz. 

  Bu sebeple insanın yaşam yolculuğu dediğimiz kesit o kadar değerli bir kesit ki; hakikatten yaşantım benim yaşadığıma değdi diyebileceksek bu tatmini doyumu alabileceksek, biraz olsun bir şeyler anlayabileceksek, bir şeyler çıkartacaksak bu hayattan ne kadar mutlu her birimize. O yüzden herkesin kendi yolculuğu çok değerli, çok saygılı ve bir o kadar da çok önemli….

GÜRGÜN Şubat 2019

 

© Astroset 2003-2019