Astrolog Gözüyle

WWW.ASTROSET.COM

DOĞUM HARİTASINDAKİ ZORLUKLAR

   Bazı haritalar zor açılar veya burçların yerleşimleri ile ön plana çıkar. Böylesi bir haritaya sahip birisi için yaşam içinden çıkılmaz terslikler yada negatif durumları da beraberinde getirir. Oysa bir astrolog için her harita doğru okunduğu takdirde yaradılışın mucizesine ayna tutmaktadır. Öte yandan böylesine zor koşullardan sonra ulaşılabilecek güzellikler, her anlamda daha değerlidir. Önemli olan zıtlıklardan dengeye, negatifliklerden sevgiye ulaşmaktır. İşte bu yüzden astroloji her koşulda yolu gösterir.

  Örneğin Oğlak burcu ve yükseleni Koç olan birisini ele alalım. İlk bakışta zıt olarak görünen bu yaklaşım aslında zodyağın ta kendisidir. Böyle bir harita orijinal Zodyak konumunu gösterir. Birinci ev koç ve onuncu eve yerleşen Oğlak. İşte ilk çıkış noktası. O halde böylesi bir haritaya sahip kişi, öncelikle doğal Zodyak dengesini içinde barındırıyor demektir. Önemli olan yaşam enerjilerini doğru alanlarda ve durumlarda kullanabilmek.
  Bu örnekte birinci evde başka bir gezegenin olmadığını varsayarsak, 10. evdeki güneş, kişiye içinde bulunduğu toplumdaki yerin önemini işaret ederken; yükselen koç kendini ifade etme konusunda cesur davranmasını söylemektedir. Ama burada dikkat çeken nokta Oğlak ve Koçun (toprak- ateş) dengesinin nasıl kurulacağı. Aslında harita bize bunun nasıl yapılacağı hususunda da yol gösteriyor.
  Kendimizi tanımlarken bunu iki açıdan değerlendirebiliriz. Birincisi kendimizi, kendimizle birebir tanımladığımız alanlar gelir ki; bunlar bizim kendi iç dünyamızın dışa vurumudur. Birde yaptığımız işlerimiz ve görevlerimizle bütünleşen bir kimliğimiz vardır ki bu, konumumuzun bize kazandırdığı kimliğimizdir. O halde bu örneğimizde, kendimizi yakın çevremizde ve kendimize ait alanlarda bir koç olarak ifade ederken, yaptığımız iş ve üretimimizle topluma kattığımız değerler açısından taşıdığımız rolde, bir oğlak olmamızın enerjimizi doğru kullanmamıza yol açacağını düşünebiliriz. Burada kendimizi ikiye bölmekten değil enerjilerimizi yaşamla uyumlu kullanma esnekliğinden söz ediyorum.  

  Güneşin hangi burçta ve evde olduğu yaşam enerjimizin nerede ve nasıl kullanılmasına bir işaret olduğundan, bu örnekte onuncu evde, Oğlakta olan güneş, toplumsal kimliğimizin bizim için daha hayati öneme sahip olduğuna da dikkat çekmektedir. Bu açıdan koçun dürtüsel isteklerini ne kadar onaylasak da, verimli olduğumuz bir alanda kendimizi ifade etmenin bizim için daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Böylece yaşam alanımızı buna göre düzenler, dürtüsel ihtiyaçların önüne bilinçli tercihlerimizi rahatlıkla koyabiliriz.
  Elbette bu çok genel bir tanımlama. Her harita eşsiz bir yaşamın, amacına ulaşması için yol işaretlerini içinde barındırır. Ancak bu genel tanımlamalarda anayollar gibi kendi patikalarımıza ulaşmamızda bize hizmet ederler. 

  Rastlantısal bir şekilde bu yaşamda yer almıyoruz. Tıpkı her sanat eserinin zaman bilgi ve özenli bir emekle tamamlanması gibi, bizde kendi üzerimizde bireysel varoluşumuzu gerçekleştirmek için özenle sabırla emek vererek çalışmalıyız. Genel tanımlamalara girsek bile her birimiz içimizde eşsiz bir varoluşu barındırıyoruz. Birey olmak kendiliğinden oluşacak bir şey değil. Yaşamımızın bize getirdiklerinin hakkını verip, her adımda biraz daha gelişen bir sanat eserine tanıklık ederek bireysel gelişimimize önem vermeli, kendi üzerimizde çalışmalıyız.
  Kimi haritalar gezegenlerin uyumlu açılarıyla kolay bir gelişmeyi işaret ederken; kimi haritalar zıtlıkları, gerginlikleri ve tüm engellemeleriyle zor bir gelişimi işaret eder. Ancak burada esas olan haritanızın ne kadar zor olduğuna hayıflanmak değil, bu zorlukları aşmanızı sağlayacak gücünde içinizde olduğunu hissetmek olmalıdır. Gücünüzün açığa çıkması için bu zorluklar vardır ve bu güç açığa çıktıktan sonra zorluklar kolay olur.

  Bana göre yapılması gereken ilk şey, "evet benim yaşam koşullarım zor!" demekle yola çıkıp, kendi tercih ve isteklerinizi netleştirip; emek, gayret ve kararlılıkla bu yolda yürümek olmalıdır. Yaşadığımız çağın alışkanlıkları, kolay ve çabuk elde edilenlere bizi yöneltse de, sizin zor yaşam koşullarınızı bir öncelik olarak kabullenmeniz, onların değiştirilmesi için vereceğiniz savaşta ilk adımdır. Bu zor koşulların sardığı yolda ilerledikçe kendinizi var etmeye başladığınızı ve yaşam amacınızın daha da netleştiğini göreceksiniz.

Gürgün Eylül 2006

 

© Astroset 2003-2016