Makale

WWW.ASTROSET.COM

ASTROLOJİ, DİN VE BİLİM (14)

Dr. Gustav-Adolf Schoener
Çeviren: Işık UÇKUN

Astroloji Gerçek mi?

  Daha önceki bölümlerde de bahsedildiği gibi, din adamları bir dinin ya da bir dini düşüncenin doğru olup olmadığını araştırıyor değildirler. Bu konuda yalnızca bazı dinsel deneyimleri ve düşünceleri bildiren kişilerin olduğunu söyleyebiliriz. Astroloji açısından ise dinsel yönüne ilave olarak bilimsel bir yanının da olduğu öne sürüldüğü ve bilimsel yargılamalara konu olduğu bir gerçektir.

  İçinde bulunduğumuz çağda astrolojinin varolma hakkı sık sık sorgulanıyor çünkü doğru olmayan bir bakış açısıyla astroloji, astronomi biliminin batıl inançlara saplanarak yorumlanmış hali olarak değerlendiriliyor. Bu görüş hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan astroloji için doğrudan kabul edilse, astrolojinin hiçbir güvenilir deneysel ve teorik kanıt sunamadığı sürece din adamlarının bakış açısına göre reddedilmesi meşru sayılabilirdi.

  Ama, astrolojinin dini düşüncelere ne kadar sıkı sıkıya bağlı olduğunu gördük ve bu yüzden astrolojiyi aynı zamanda dinsel açıdan da değerlendirmek gerekir. Astrolojinin bize öğrettiği "doğal-dinsel" bir kozmos imajı; göksel cisimlerle insanlar arasındaki gizemli bağlantının önemi, ölümden sonra hayat, araf, karma ve tekrardoğuş kavramlarında olduğu gibi, günümüzdeki bilimsel yöntemlerle çözülememektedir. Astroloji kozmosu canlı bir organizma gibi gördüğü için bu, doğal dinlerden bilip gözettiğimiz dinsel bir fikir olmaktadır.

  Ne var ki, astroloji deney vasıtasıyla kanıtlanabilir olduğunu iddia etmektedir. Bu konu ile ilgili, yalnızca astroloji lehine göstergeleri olan bilimsel kanıtları gözlemleyebildiğimiz gibi, kişisel deneyimleri de dikkate alabiliriz, zira bunlar bilimsellik konusunda birbirleriyle yarışmaktadırlar. Dinsel çalışmalarda da kesin bir hüküm verilmesi yakın gelecekte bu açıdan beklenemez.

  Dolayısıyla “astroloji gerçeğini” sorgulamamak daha iyi olacaktır. Bunun yerine, astrolojinin pratik uygulamalarına bakabilir ve buradan pratik bir yanıt arayabiliriz.

  Modern astrolojinin popüler ve daha ciddi bir pratik formunun kabaca kendinden ayrılarak branşlaşması mümkündür. Ama bu bölünmenin belirlenmesinin zor olduğu da bir gerçektir. Astroloji alanında sunulanların çoğu bu aradaki gri bölgede kalır ve ayırma konusunda gerçekten hakkını vermek adına ayrıntıları araştırmak zordur. Bununla beraber iki uç noktada bulunan farklılıklar oldukça iyi belirlenebilmektedir.

  Şu anda astrolojinin en yaygın formu kendini günlük gazetelerde ve birtakım ezoterik dergilerde ortaya koyan popüler astrolojidir. Sözkonusu astroloji türü genellikle somut deneyimlerle o kadar çelişmektedir ki bu konudaki her ciddi kurum bunları reddetmelidir. Burada her birey karakter tanımlamalarının ve tahminlerin gerçekten doğru olup olmadığını ya da neredeyse her zaman doğru çıkacak kadar genel ifadeler olup olmadıklarını kendisi kontrol edebilir. Şurası çok açık ki, popüler astroloji ister dinsel ister bilimsel olsun ciddi bir açıklama ya da araştırmayla nadiren ilgilenmektedir.

  Diğer yandan, ciddi bir uygulamalı astroloji vardır ki bu astroloji türü de kendini temel olarak "uygulamalı-teşhis koyucu" (pratik-diyagnostik) olarak algılamaktadır. Bu şekilde, bugün bu astroloji türü psikolojik danışma ve alternatif tıbbın bazı türlerinde kullanılmaktadır. Etkileri ile ilgili olarak sadece bu konuda çalışmakta olanlar tarafından hüküm verilebilir. Bu tür astrolojinin savunucuları sürekli olarak, horoskopun bir kişinin başına gelecekleri asla gerçekten öngöremeyeceğini, sadece gezegenlerin aldığı pozisyonlara göre bilgi verebileceklerini vurgulamaktadırlar. Diğer yandan, bu ciddi astroloji çok sayıda deneyime sahip olan ve sonuçları henüz daha bilimsel kabul edilmeyen deneysel çalışmaların üzerine temellenmektedir. Bu düşünce çizgisinin savunucuları aynı zamanda bunu da kabul ediyor ve böylelikle söz konusu astroloji türünün, anlamlı bir şekilde uygulanabilmesi için kişisel deneyim yoluyla yeterince teyid edildiği iddiasıyla pozisyonlarını sağlamlaştırıyorlar.

  Dolayısıyla bu ciddi astroloji türünün “bilim” ile “kişisel deneyim” arasında bir sentez oluşturmaya çalıştığı söylenebilir, ki bu da bazı kesin standartlara sahip olan bilim adamlarının astrolojiyi de bilim olarak kabul etmelerini zorlaştırmaktadır. Ne var ki, astrolojinin var olduğu ve uygulanmaya devam ettiği gerçeği de varlığını korumaktadır.

  Güney Amerika’daki, Asya’daki ve Afrika’daki bazı üniversitelerde (örneğin Kahire’deki gibi) ve aynı zamanda da Letonya’daki Riga Üniversitesi’nde, astroloji öğretilmektedir. Bunun nedeni aynı zamanda, sözkonusu üniversitelerde verilen ve Hıristiyanlık tarihini de içine alan dinler tarihindeki öneminden dolayıdır ve bu astroloji türü burada yeniden keşfedilmektedir. Genellikle eleştirilen pratik uygulamasından ayrı olarak, dinsel-tarihsel anlamı, dinsel çalışmalar kapsamında da ilgilenilmesi için yeterince büyüktür.  Bununla ilgili olarak, klasik filolog Franz Boll kendini astrolojinin tarihi önemi ile ilgili olarak şöyle ifade etmektedir:

  "Astroloji tarihi ile ilgili en önemli husus, insanların bağlantılarını başka hiçbir yerde olmadığı kadar net ve reddedilmez bir biçimde ortaya koymasıdır. Olasılıkla, astroloji tarihinde Doğu ve Batı, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler birbirlerini zorlanmadan anlayabilmişlerdir.” [80]

>> Önceki Bölüm
DİPNOTLAR
80] Boll, Franz; 1931; s. 58.

Yayın Tarihi:19.Mart.2008

 

© Astroset 2004-2010