Makale

WWW.ASTROSET.COM

GRUP DİNAMİĞİNDE KENDİNİ TANIMA VE İLETİŞİM

  Kendini tanıma ve iletişimdeki ‘Ben’in rolü denince ilk akla gelen ‘Grup Dinamikleri’ kavramıdır. Grup Dinamikleri kavramı, küçük bir insan grubu içinde grubun verimli bir bütünlük içinde çalışması için nasıl davranması gerektiğini işaret eden etkileşimli güçleri ve bu güçlerin nasıl kullanılacağını anlatır. İster iş dünyasında olsun ister toplum bireyleri arasında olsun bir grubun her zaman kendine has bir grup dinamiği vardır ama bu dinamiğin kalitesi nedir? Çatışma ve iç çekişmelerle mi doludur? Yoksa aynı hedefe konsantre olan insanların güç birliği halinde midir? Grup Dinamiği denince asıl sorulması gereken soru budur.

  Bir grup içindeki bireylerin etkinliği, “Karşılıklı Etkileşim ve Karşılıklı Farkındalık” imkanlarıyla sınırlı olduğu için grubu oluşturan bireylerin “Kendi güç kapasitelerini iyi tanımaları ve iletişime gereken önemi vermeleri” Grup Dinamiğinin gücünü, aktivitesini ve verimliliğini arttıracaktır.
  Moralin gerekliliği verimliliğin artması için bireylerin yüksek bir moral duygusu içinde olmaları çok önemlidir. Moral bir zihin durumudur. Bütün bir grubu, var güçleriyle çalışmaya iten, kendilerinden daha büyük bir olgunun parçası olduklarını hissettiren, gözle görünmez bir kuvvettir. Bunun belli esasları olmalıdır. Öncelik sırasına göre; Ruhsal, zihinsel, bedensel şartlardır.

 - Ruhsal temel birinci sıradadır. Çünkü sadece ruhi temel gerçek bir zorlanmaya dayanır.
 - İkinci sırada, zihinsel temellerin olmasının nedeni, insanların duygularının yanı sıra mantıkların tarafından da
   yönetilmeleridir.
 - Maddi temel en son sıradadır. Önemli ama son sırada. Çünkü çok yüksek moral çeşitlerine, sık sık maddi şartlar
   en düşük seviyedeyken de rastlanır. Sıkışma itici güç haline dönüşür.

 Kendini tanıma
  Tüm kendini tanıma uygulamalarının asıl amacı; içsel ve dışsal denge kurmaktır. Kendini tanıma çalışmalarında, "duygusal tepkilerimiz ve yaşam biçimimiz bizim bireysel inançlarımız, bakış açımız ve yarattığımız bilinçle ilgilidir" savı büyük bir önem taşır. Pratik olarak insanların kendi kendileri ile yaptıkları içsel konuşmalar ve ifadeleri onların düşünceleri ve duygularıdır veya duyguları, düşünceleri haline gelmektedir ki bu noktada kendini güçlü ve güçsüz yanlarıyla daha iyi tanımak ön plana geçer. Çünkü yanıltıcı iç konuşmalarla aktive olan duyguların hem o insana hem çevresine zarar vermesi mümkündür.

Kendini tanımada hedef
 
 Kendini tanıma ile ilgili yapılan sağaltıcı programlar, bireylerde özellikle kaygı, endişe, güvensizlik ve olumsuz içsel konuşmalar motiflerini ele alıp, onların yerlerini olumluları ile değiştirir. Umut, sevinç ve yaşamı tüm yönleriyle olduğu gibi kabullenen, dinamik bir sürece girmeyi, mevcut şartları yükseltmeyi ve daha pozitif bir hale getirmeyi hedefler.

İletimdeki Ben'in rolü
  Çağımız insanının en büyük sorunlarından biri iletişim sorunu. Pek çok defa aynı şeyi konuşmamıza rağmen birbirimize duygu ve düşüncelerimizi anlatamadığımızı gözlemleyebiliyoruz ve gereksiz yere kendimizi bir tartışmanın içinde buluveriyoruz.
 
Peki ! Gerçek manada iletişim nedir ? Ve niye bu kadar sorun olmaktadır?
  Anlatabilmek ve sahiden dinlemek…Karşı taraftaki insanla doğru iletişim kurmak, derdimizi anlatabilmek ve dinlemeyi başarmak hepimizin en büyük dileği!

 İletişim tanımı
  İletişim kurma yeteneğinin doğru kullanımı, karşımızdaki insana daha fazla zaman harcamak anlamına gelmez, gerçek bir iletişim,‘daha çok bir durumu, konuşanın gözünden görebilme isteğidir.’
  Eğer bakış açımız kendimize dönüklüğümüzle daralmışsa karşılaştığımız insanla pozitif bir iletişim kurmamız ve sonuç elde etmemiz nasıl mümkün olabilir? Öyle insanlar vardır ki, onlar konuşurken sadece kendi seslerini duyarlar, diğerlerine kapalıdırlar bazılarına ulaşmak pek mümkün olmayabilir ama ulaşılacak noktada olanların, iletişimlerini daha verimli kılma yolları aramaları da son derece doğaldır. Buna kısaca
‘empati kurma yeteneği’ adı da verilir. Yani kendimizi bir an için karşımızdakinin yerine koyma gücü.

 En iyi iletişim yolu
 
En iyi iletişim yolu dinleyerek kazanılan iletişim yoludur. İnsanlara kendini değerli hissettirmenin ilk adımı onları dinlemektir. Karışınızdaki insan kim olursa olsun, gözlerinizdeki anlama arzusunu ve gerçek iletişim kurma dileğinizi algılayacaktır. Şuurlu dinleme bize insanların sözlerini duymaktan daha fazlasını verir, onların görüş açılarının nasıl ve niçin’lerini daha iyi anlamamıza yardım eder. Anlayış meydana geldiğinde, hiçbir anlaşmaya varılamasa bile her iki tarafta da bir sükunete erişilir. Anlayıştan yola çıkarak, bir diğer kişiye karşı saygı ve güven duyma mümkün hale gelir; zihinlerimizi açma ve potansiyel çözümlere karşı görüş alanımızı genişletme konusunda özgür oluruz.

 Bireysel gelişim ve iletişim
  Bireysel gelişimimizi ve yaşama karşı duruşumuzu zorlayan sadece gürültülü bir çevre, aynı anda birden fazla işi yapma, aşırı bilgi yüklemesi ya da uzaktan kumanda aleti değildir. Öz varlığımızı ve daha iyi bir dünya için umutlarımızı tehdit eden faktörler aslında görmekte çok zorlandığımız, içsel zihin dağıtıcılarımız, zaman takıntısı, hız ve iş konusundaki açgözlülük, insanlara ve değişime yönelik önyargı, utangaçlık, sürekli ego tatmini peşinde koşmak, yalnız kendini düşünmek, kendi kendine yapılan negatif konuşmalar, had safhadaki seçenek sayısı, gelecek takıntılarının yanı sıra geçmişi eşeleyip durmak ve geçmiş yaşanmışlıkları ya da inançları sürdürebilmek için yoğun gayret içinde olmak, bu nedenle de bugüne ve her gün yeniden oluşmakta olana uygun davranmamak.

 Yanlış davranış kalıplarının değişimi
 
Bütün bunlar bizim birbirimizle bağ kurmamızı, birbirimizi anlamamızı ve uyum içinde yaşamamızı tehlikeye atan yanlış davranış kalıplarıdır ve sevgiyle, nezaketle yerlerine yeni davranış ve düşünüş kalıplarının yerleştirilmesi genel toplumsal ve bireysel sağlık için çok ama çok önemlidir.
  Karşımızdaki insanı yeterince anlamıyor, hissedemiyor, onunla empati kuramıyor oluşumuzun temel nedenlerinden birisi de içsel gürültü seviyelerimizin yani içsel kavgalarımızın, dirençlerimizin çok değişken ve rahatsız edecek kadar yüksek olması ve bundan dolayı da diğerlerinin duygularını, hissettiklerini, isteklerini ya da bizimle paylaşmaya çalıştıkları çeşitli sesleri örtmeleridir. Karşı tarafın mesajı bizim zihinsel karışıklığımızın barajını ancak bölük pörçük bir şekilde aşabilmektedir.

İÇSEL VE DIŞSAL SESLERİ DAHA İYİ DUYMAK İÇİN ÇAĞIN GEREKTİRDİĞİ İYİLEŞTİRİCİ (HEALİNG) PROGRAMLARA KATILMAK ÇOK YARARLI VE VERİM ARTIRICIDIR.

 

© Astroset 2004-2010