Makale

WWW.ASTROSET.COM

ASTROLOJİDE KADIN VE ERKEK ROLLERİ

  Modern çağın etkisiyle kadın ve erkek rollerinin yer değiştirdiğini, zaman zaman birleştiğini, zaman ayrıştığını ve birbirinin içine geçtiğini görmekteyiz. Kişilerin doğum haritalarıyla da ilgili bir oluş söz konusu olmasına rağmen, kadın kadınlığını-erkek erkekliğini yaşayamadığı zaman mutsuz olur. Kaos bu rollerin karışmasından da gelmekte… Hiçbir şeyi kesin çizgilerle ayıracak bir çağda değiliz, geçişlerin zarif ve yumuşak olması gerektiği bilgisi tamamen doğru ama yine de özellikle aile düzeni açısından erkek-kadın kendi rollerini üstlenmedikçe sağlıklı çocuklar, sağlıklı bir nesil yetiştirmek pek mümkün görünmüyor.

  Evrensel anlamda kadın-erkek, yin-yang, karanlık-aydınlık, gece-gündüz gibi örnekler evrendeki yaratıcı enerjinin iki yönünü işaret ediyor. Her insanın kendi içinde de aynı eril-dişil özellikler var, doğum haritalarında da göründüğü bazılarında eril yön bazılarında dişil yön daha güçlü çünkü bu kez yapacakları deneyim açısından böyle bir gereksinim ile doğmuşlar. 

  Astroloji 'de dişi enerjileri temsil eden gezegenler Ay ve Venüs. Dişil enerji yaşamın sezgisel ve soyut yönünü işaret ediyor, su gibi akışkan, her girdiği kapta şekil alabiliyor, gizeme ve bilinmeyene açık, içsel dünyayı sembolize ediyor. Eril enerji ise mantık, matematik, rasyonel düşünmek, objektivite, neden-sonuç ilişkisine hemen görmeyi arzu etme ve dış dünyayı sembolize ediyor. Astroloji ise hem mantık-matematik hem de soyut ve içsel olanı aynı anda kavradığı için gelecek günlerin en değerli bilgilerinin başında geliyor… Astrolojiye olan gereksinim ve saygının yükseleceği bir dönem kapıda. Özellikle 2012’nin sonlarından itibaren ayak seslerini daha da güçlü hissettiğimiz yeni çağda, bilinç yükseltme ve bilinci değiştirme, yeni uygulamalar yapma noktasında olan gezegen sakinlerimiz için; astroloji kadim bilgelik döneminden sonra yeniden hak ettiği yere gelecek çünkü pek çok kişi tüm bu söylenenlerin gerçekliğini hissettiğinde kendi haritaları hakkında da bilgi sahibi olmak isteyecekler…

 Tarihsel sürece kısaca bir göz gezdirdiğimizde görüyoruz ki, ilk çağlarda kadın annelik rolünü erkek de dışarıda avlanma rolünü yüklenmiş, daha sonra özellikle Asya’da kadın egemen bir dönem var. Kadın erkeğinin yanında devleti yönetiyor, eşit haklara sahipler… Son yıllarda ise eril güç kadını baskı altına almış ve eril bir dönem hüküm sürmüş…

  Şimdi dengelerin yenilenme zamanı, bireyi önce insan olarak ele alıp kendi içindeki eril-dişil dengesini kurmasına yardım ettikten sonra bu dünyadaki rolü ne ise onu yapmasına destek verme zamanı. Yani kadınların daha akılcı ve mantıklı olacağı, erkeklerin ise daha şefkatli ve sevecen yönlerini korkusuzca açığa çıkarmak isteyecekleri günler gelmekte…

  Dişil prensibin astroloji-metafizik-inanç-yeni çağ akımları ve bireysel gelişim uygulamalarına duydukları ilgi rollerindeki gizemciliğin bir ifadesi ayrıca yeni kuşakları yetiştirmek gibi anlamlı bir sorumluluğu DNA kayıtlarında taşıdıkları için de, bireysel gelişim konularına büyük ilgileri var, sürekli yeni yollar, yeni çıkışlar arıyorlar. Eril prensip ise her ne kadar onları mantıksız şeylerle uğraşmakla suçluyor gibi görünse de aslında onlarda eşleri, partnerleri aracığıyla bu bilgileri sentezliyor ve pek belli etmeden düşünüyorlar ama en doğrusu onların da kendi kişisel/toplumsal gelişimleri için birşeyler yapmak çabası içinde olmaları. Burada eşlere yani kadınlara her zamanki gibi çok iş düşüyor. Anne rolünün sahibi olan kadın aynı zamanda kendi evindeki herkesin de annesi o yüzden sabırla sevgiyle hem oğullarını hem eşinin bu yükselen değerlere adapte olması konusunda önemli bir etkiye sahipler…

  Kadınlar bu nedenle Astrolojiye-doğum haritasına bakmaya ve yaşam planı hakkında genel bilgiler edinmeye çok açık hatta bunu tüm aile bireyleri adına yapan kadınlar var, bilgiyi kendilerinde toplayarak bir tür dağıtıcı rolü oynuyorlar… Günümüz kadını hayli uyanık ve canlı, hiçbir şeyi kolay kolay kabul etmek istemiyor ve haklı olarak direniyor. O nedenle de yeni bir dönemin kapısındaki kadının açacağı bu kapıdan önce çocukları sonra eşi geçecek… Erkek çok çeşitli nedenlerle bazı sosyal baskılar altında ciddiyetini, değerlerini kaybetmekten ürküyor, o nedenle kadının arkasında duruyor ya da konuyu kendinden biraz uzak tutmaya çalışıyor, onların bu sosyal baskısını da önemseyerek uzanacak o şefkatli, sevgi dolu el ise sadece kadında var… 

  Herşeyin çok kolay dejenere olduğu böylesine geçiş dönemlerinde ancak akıl-vicdan ve bilinç sahipleri hangi bilgilerin faydalı ve gerekli olabileceğine karar verebilecek sağduyuya sahiptirler. Astroloji bir boş zaman uğraşısı değil, kadim kültürlerde hakkettiği değeri yaşadığı günler olmuş, eski Mısır’ın hermetik öğretisinde, Aztek, İnka, Maya yerlilerinde, Aborjinlerde, Kızılderililerde çocuk doğduğu zaman haritası çıkartılıyor hatta ismi de onun yaydığı titreşime göre daha sonra takılıyordu, doğal olarak modern çağ gereği hepsi unutuldu bunlar da başka zamanlar ama büyük bir değişimin eşiğinde de olduğumuzu unutmadan, astrolojinin verebileceği desteği göz ardı etmemekte yarar var diyoruz….

Astroset Astroloji Araştırma Grubu

Yayın Tarihi: 10.07.2014

 

© Astroset 2003-2014