Anadolu Medeniyetleri

WWW.ASTROSET.COM

 

MEDENİYETLER  BULUŞMASININ BEŞİĞİ ANADOLU

  Anadolu halkı olarak aşağı yukarı 2500 yıldan beri birliği ve kaynaşmayı uygulamakta olan bir toprak üzerinde yaşıyoruz. Sadece Anadolu birliğiyle veya Türklerin buraya gelişiyle değil, ondan çok önceki uygarlıkları da göz önüne almamız gerekir. 2500 ile 2800 yıllık kesin, uzun ve yorucu çalışmalarıyla, Anadolu halkı bu birlikte varolmayı çok çeşitli yönleriyle gerçekleştirmiştir. Anadolu halkı olarak biz bu modeli çoktan yaratmış, bir topluluğuz daha doğrusu, Anadoluluyuz.

  Ortak Yaşam
  Anadolu halkı birlikte yaşamanın her türlü modelini binlerce yıldır başaran bir topluluktur. Hatta ulaştığı her yerde bu birlikte çalışmayı mükemmel bir şekilde aşılamıştır. Anadolu’dan Trakya’ya ve Rumeli’ye geçişlerde, güneye inişlerde gittiği her yerde bu birlik şuurunu, bir arada yaşabilmek şuurunu en güzel şekilde yaşamış bir milletiz. Anadolu insanı hiç kimseyi asimile etmemiş, kendine benzetmeye çalışmamış, zorla inancını bile kabul ettirmemiş. Bu tutumla, ulaşılan yerlerde o kadar büyük dersler verilmiş, o kadar büyük nimetler elde edilmiştir ki, basit sözcüklerle anlatılamaz…İnsanlar vicdanlarıyla baş başa bırakılmış, gerçek laiklik uygulanmış, demokrasinin gerçek uygulaması yapılmıştır.

  Bütün işgaller, Anadolu halkının büyük birleştirici zekasına, esnekliğine, bütün insanlığa karşı ferden ve toplum olarak saygısının birer uygulaması olmuştur. Oralara daima bu ortak insanlık davasıyla gidilmiştir. Ve hatta biliyoruz ki, bir yer fethedilmeden önce içeriden manen fethedilirdi. Bunu da sufiler yaparlardı. Özellikle Rumeli’de en çok bu konuyla ilgili olanlar sufilerdi. Sufilerin bu konuda çok büyük çalışmaları vardır. Giderler, yıllarca oralarda otururlardı. 30 yıl sonra o kasaba, o şehir tamamen gelecek olan bilgiye ve kişilere hazır hale getirilirdi. Yeni topraklara gelindiği zaman sadece hoş geldiniz denecek sıcaklık, dostluk yaşanırdı. Eğer Osmanlı bir yere gitmişse, önce ortak alan kurarak, mümkün olduğunca pozitif yolla kendi birliğine insan ve Tanrı sevgisine, iyilikle, yumuşaklıkla, Anadoluluya yakışan dervişane ruhla, Mevlana ve Yunus’ u anımsatan sarıp sarmalama duygusuyla diğer insanları da katardı.

  Anadolu Birliği
  Anadolu halkı değişen dünyamızda sağlanmaya çalışılan birliği, ta o zamanlarda başarmıştı. O nedenle bu ülke, bin yıllardır izlediği birleştirici tavrının sonucuyla doğal olarak karşılaşacak, Batı ile Doğu’yu sentezleyen gerçek bir köprü vazifesi görecektir. Bu vazifesine zaten çoktan başladı da, bu dönemler semere alma dönemleri ve hepimiz de bu birleştirici vasfın nimetlerinden yararlanma olanağı bulacağız. Bugünkü kaotik ve karmaşık olaylar zaten bütün dünyanın geçirmekte olduğu kaotik ve düzensiz durumların bir kopyasıdır. Yani kültür veya fikir çatışmalarımız olur, bazı noktalarda adaletsizlikler görülebilir. Bunlar dünyanın her tarafında olan dejeneratif sonuçlar ve işlerdir, biz de kendimize göre bu payı yaşıyoruz. Bu doğrudan doğruya Anadolu halkının kusurundan ileri gelen bir Karmik sonuç değildir. Dünyada olan bizde de oluyor, gayet normaldir. Çünkü bizler de, Bir Dünyanın üyeleri olarak tüm bu gerilim ve dejenerasyondan ülkemize ve şahsımıza düşen payı alıyoruz. Ne oluyorsa, değişimin bir an önce gerçekleşmesi, aynı dünyanın bireyleri olduğumuzu ve özde bir kardeşliği paylaştığımızı anlamak için oluyor.

 
 

© Astroset 2004-2010