Ezoterizm ve Gizemcilik

WWW.ASTROSET.COM

KABALA’DA  EZOTERİK VE TEOZOFİK YORUMLAR

  Kabbalah ya da dilimizde kullanılan adıyla Kabala, Yahudiliğin ezoterik ve teozofik yorumu olup, içsel bir yolculuğu yani inisiyasyonu işaret eden; kutsal simgeleri, evrenin doğasını ve insanın kaderini Yahudi terimleriyle açıklayan ruhsal bir öğretidir.

  Ruhsal akışlar yoluyla elde edildiği kabul edilen bu bilgiler, Yahudi inisiyasyonunun ketumiyet geleneğine bağlı olarak, asırlarca dışarıya sızdırılmadan devam etmişse de artık günümüz şartlarına ve bilginin her an her araştırmak, öğrenmek isteyene ulaştırılması prensibine dayanarak; öğrenmek isteyen araştırmacılar bu öğreti hakkında da genel bir bilgiye sahip olabilmekteler.
  Astroloji ile ilgili araştırma yapanların da hiç olmazsa genel hatlarıyla Kabala öğretisi hakkında bilgi sahibi olmalarında okült ve ezoterik sembolleri çözme, mikro ve makronun düzenini daha iyi anlama açısından büyük yararlar vardır. Araştırdıkça görülür ki, çeşitli yörelerde ve farklı çağların spiritüel ve kültürel gereksinmelerine göre, ezoterik ve metafizik bilgiler elbette değişimlere uğramıştır. Ama ilkeleri ve temelleri bellidir. Uzun ve geniş  bir zaman aralığına yayılan kadim evren tarihi içinde; kozmoloji, astroloji ve diğer ezoterik gizli öğretilerin tümünün Kabalistik etkiler taşıdığını bilmekte fayda vardır.
İslam gizli bilimciliği için Sufilik ve Tasavvuf nasıl bir yol ise Yahudi ezoterizmi için de Kabala aynı anlamı taşır ve inisiye adaylarına yani evrensel gerçeklere uyanmak isteyen insanlara yol gösterir. Günümüzde de dürüstlük ve doğruluk yolundan ayrılmayan ruhsal öğretiler, kendi izleyenleri için görevlerini sürdürmekte, ışıklarını insanlığa yaymaktadırlar. Yol içinde kalmayan ve bilgileri dejenere edenleri ayırt etmek de günümüz çağdaş insanının bilgisine, aklına emanet edilmiştir. Eskiden insanlardan bucak bucak kaçırılan bu bilgilerin günümüzde bu kadar ulaşılır olmasının bir nedeni artık insanlık ailesinin bilgi ve vicdan ölçülerini kullanma açısından belli bir olgunluğa ve yetkinliğe ulaşmış olmasıdır.
  Öze inmeye çalışan tüm bu tip çalışmalarda ve gruplarda akıl ve mantık ilkeleri ile bilgileri kontrol etmek, her insanın en doğal görevi olmalı ve kendisine sunulan öğretiye tam bir güven duymalıdır ki iç mabedinin basamaklarında güvenli adımlarla yükselsin, yeni kapıların önüne gelsin.

  Kabalistik geleneğe göre Tanrı, Hiçlik hakikatinin içinde, Tanrının her şey ve hiç bir şey olduğu boşluğundan, tezahür etmemiş mevcudiyetin yani Hakikatin ilk oluşumunu yarattı.
  Adam ve Hayat ağacı aynı taslağı içerir. Bu düşünce (tasarım) kitabın ilk bölümü
“Genesis” teki (Başlangıç) “Tanrı insanı kendi suretinde yarattı”  tanımı ile  gayet açık ifade bulur. Kabalistik geleneğe göre ”Bu sonsuz dünyadan, sonsuz ışıktan oluşan ve ortasında ilk taç olarak adlandırılan boyutsuz bir nokta bulunan bir alem kristalize oldu.” Tezahür etmemiş mevcudiyetin üç oluş hali, maddi evrenin ilk hali, soyuttaki arka tasarımıdır. Görünür evren, ışımanın arşetipik yani ilk örnek dünyasına doğru gelişmek için ilk taçtan, boyutsuz ilk noktadan, sonsuzluktan yayılır eski deyimiyle tezahür eder.

  ADAM KADMON VE EVRENSEL İNSAN
  
Bu tezahür tam olarak bittiğinde artık o, başlangıçtaki ilk evrensel insan olarak adlandırılan Adam Kadmon'dur. Yaratıcının on görünüşünden ibaret olmasına karşın Adam, evrenin yaşayan bir mikro kopyası ve yaratıcının prensiplerinin dünya üzerindeki yansıması olduğu için, içsel birliğin ve evrende işleyen bütünlüğün sembolüdür.

  Bu tezahür etmiş dünyada Adam Kadmon’un fonksiyonu, Hakikatin tezahür etmemiş yanını sürekli bir tezahür haline getirme vazifesini görmektir. Ve bu tezahür yani oluşum, evrensel enerjilerin Adam Kadmon’a akışı süreklidir. Her anda oluşur. Bu süreç tam şimdidedir, bu andadır, ve her bir an Evrensel Yaratım’ın değişime uyum sağlamasıdır. Bu denge sürecinin boyutu o kadar kapsayıcıdır ki, en muazzam kozmik olaydan boşluğun kıyısındaki en ufak olguya kadar bütün olanları içine alır. O’nda her şey varlık olarak ve hiçlik olarak, varoluşun ve yokluğun kutupları arasında süzülür. Tüm Hakikat, bu nedenle her haliyle bir varoluş yani mevcudiyet barındırır.

  Her şeyden önce şunun üzerinde düşünülmelidir; göreceli/ rölatif dünya hiç durmayan, son bulmayan bir hareketle, devinimle varolmaktadır, fakat buna rağmen “Mutlak”, içine nüfuz eden bir suskunluk, sessizlik ve boşluk olarak her zaman onun içinde bulunur ve onu kapsar.

  Manifestation
  Tanrı Tanrıdır. Hiçbir şey onunla kıyaslanamaz. Tanrı Tanrıdır. Kabala'da Tanrı Ayın diye adlandırılır. Ayın ’ın İbranice anlamı "Yokluk"tur yani hiçbir şey, Tanrı için ise Varoluşun Ötesinde olarak kullanılır. Ayın ne alttadır ne üstte, ne durur ne hareket eder, Ayın hiçbir yerde değildir. Tanrı Mutlak Yokluk'tur. Ayınsof; sonu olmayan demektir. Tanrının her yerde olan ünvanıdır.
Ayınsof, Ayın ’ın bir’den sıfır’a kadar olan halidir. Ayınsof zaten varolmuş olan Tanrıdır, mutlak her şey'dir. Ayınsof’un özellikleri yoktur, çünkü varoluşta açığa çıkar ve varoluş aynı zamanda sondur.

  Kabala’nın sözel geleneği varoluşu şöyle açıklar; “Tanrı kendini göstermek istedi.” Yazılı geleneklerde, varolmaktan önceki durum “Yüz yüze devamlı bakmaz”, tam özgürlük ise “Tanrının her şeyi geri çekmesi” yani Ayınsof ’un geri çekilmesi, aynanın içindeki görüntünün dışarıya çıkması şeklinde açıklanır.

  Zimzum’un bu eylemi ise Rabbinicol’un (Yahudi ezoterizminde Kabala bilgesi) söylediğinde gizlidir. Buna göre, Tanrının yeri dünyada da olabilir, ancak dünya Tanrının yeri değildir. Kutsal davranışlar sembollerle ifade edilir; Örneğin, boşluğu çevreleyen Ayınsof veya sonsuz ışıktan yayılan huzmeler çevreden merkeze akar. Bu Kav veya kutsal arzu huzmeleri 10 değişik yayılma katmanından dağılır.
  Başka bir ezoterik söyleyişine göre ise, dünya 10 kutsal sözle adlandırılır. Binlerce yıldan beri bu 10 katman “Sefirot” olarak bilinmektedir.

 

© Astroset 2004-2010