Doğal Yaşam

Şifacıdan Notlar 16

WWW.ASTROSET.COM

 

BEKLENTİLER ve ÜMİT

  Kendi hastalıklarımızı kendimizin yarattığını kabul edebilme yeteneği, psişik korunmanın ve şifa tedavisinden neler beklediğimizin tek göstergesidir.
  Pek çok kimse şifadan bir mucize bekler ve bir kerede iyileşemeyince hayal kırıklığına uğrar. Bu tip insanlar mucize tedaviler için büyük miktarda para ve zaman harcayıp, kendi içlerine bakmak için zaman ayırmayanlardır.
  Bu şartlar altında şifacı ne yaparsa yapsın, iyileştirme kısa süreli olacak. Hastanın şikayetleri kısa bir süre sonra tekrar nüksedecektir. Tedaviler yardımcıdır; kesin iyileşmeyi sağlayan şey ise, bizim kendi kendimizi bir psişik koruma içine almamız yani koruyucu kanatlarımızı üzerimize açıp, hastalığın kökeni ile yüzleşme cesaretini göstermemizdir.

  Sonuca ulaşmak, huzur halinin içimize işlemesine izin vermek, sağlığımız için sorumluluk duymaya açık olmak ve bu huzuru sürdürmek için istekli olmak, gerçek anlamda bir insanın kendi kendini psişik koruma altına alması anlamına gelir. Şifanın en ilginç yönü sorunun içsel nedeninin hasta tarafından bilinmiyor olmasıdır. Bu yüzden klasik tıp her zaman başarılı olamamakta, hastalıklar sık sık tekrarlamakta ve müzmin hale gelmektedir.
  20 yada 30 yıl aynı ilaçları kullanmadan bir adım bile atamayan milyonlarca insan yaşıyor çevremizde.  
“Benim şu hastalığım var” diyor insan ve onu iyileşmez olarak kabul edip, ölünceye kadar aynı ilaçları değiştirerek, sürekli almaya devam ediyor.

  İnsanın yapısında ise öyle büyük bir giz ve güç saklı ki, her yaşayan insan, tüm hastalıklarını kendi kendine iyileştirme donatısına doğuştan sahip… Eski şaman kabilelerinde, şaman-iyileştirici bu büyük gerçeği bildiği için, hastalığın kökenini öğrenir ve iyileştirmeyi, o kişinin enerji bedenleri üzerinde yapardı ki, bu tip bir şifa, şifanın özüdür. İyileşmenin öncelikle enerji bedenler üzerinde gerçekleştirilmesi, o iyileşmenin fiziğe çok rahat inmesini sağlardı.
  Ama aynı zamanda hasta ile yüz yüze konuşup, ona bazı ot tedavileri de verip, hangi davranış ve düşünce kalıplarının bu hastalığa neden olduğunu anlatırlardı ki,  şifa almak isteyen kişi, aynı kalıp davranışları ya da düşünceleri sürdürmesin. Hastalığın ona sunduğu bu büyük fırsatı kaçırmasın…

  Bu açıklamalar elbette insanda ve evrende saklı bir potansiyel olarak hep varolan mucizeye karşı değildir. Mucizeler hep vardı, hep var olmaya da devam edecek. Amaç beklentileri her zaman mucizeye yönlendirmemek ama mucizeden ümidini kesmek de hiçbir insana iyi gelmez. Çünkü insan ümit ettiği sürece yaşar.
  Hepimizin karşılaşmayı umduklarımızla ilgili pek çok ümidimiz vardır. Ve o hedefe ulaşmak için de ümitler bize kanat hızı verir. Zaten dikkat edilirse, ümitli insanların olumlu ve çabuk toparlanan kişiler olduğu görülür.

  Mucize iyileşmeler genellikle hasta ilerlemeye gerçekten hazır olduğunda, içsel streslerinden kurtulmuş  olduğunda ve geriye sadece düzeltilmesi gereken küçük bir fiziksel dengesizlik kaldığında gerçekleşebilir. Böyle bir duruma tanık olmak gerçekten de çok güzeldir. Ancak bu çok ender olur.
  Deneyimler bize, böyle ani iyileşmeler olabilse de şifanın akümülatif bir süreç olduğunu öğretir. Bedendeki rahatsızlık, çabucak iyileştirilebilen basit bir baş ağrısı olarak kendini gösterebilir ama derinlerde yatan iç çatışmalarının bir göstergesidir. Fiziksel iyileşme için bu çatışmaların dengelenmesi gerekecektir.

 
>> Önceki Bölüm

>> Sonraki Bölüm

 

© Astroset 2004-2010