Doğal Yaşam

WWW.ASTROSET.COM

 

SAĞLIKLI BESLENME İÇİN İPUÇLARI

Derleyen : Deniz Avınca Çetin

Aşağıdaki şikayetlerden hangileri sizde var?

- Ciltte kızarıklık/akne

- Gözaltı morlukları

- Hemoroit

- Varis

- Bel çevresi yağlanma

- Gaz, şişkinlik, hazımsızlık

- Kabızlık

- Kokulu idrar/dışkı

- Gıda duyarlılığı/alerjik reaksiyonlar

- İnsülin direnci

- Diyabet

- Tiroid

- Osteoporoz

- Mantar enfeksiyonları

  Bu rahatsızlıklardan her biri için farklı etkilerden söz edilse de temel sebep, asitlenmeden dolayı hücre düzeyindeki bozulmalardır. Bunun nedeni ise “Sağlıksız ve Dengesiz Beslenme”dir.

1.Sağlıklı Beslenme Nasıl Olmalıdır ?

  Sağlıklı beslenme için temel faktör “sağlıklı gıda”dır ve gıdanın sağlıklı olmasının ilk şartı da katkı maddesi içermiyor olmasıdır. Ne yazık ki günümüz modern yaşamını kolaylaştırdığı için gerekliliği şart gibi algılanan/algısı yaratılan, market raflarındaki hazır gıdaların çoğu katkı maddelidir. Kullanılan katkı maddeleri kimyasaldır ve beden sağlığımıza olan olumsuz etkileri zaman içerisinde ortaya çıkmaktadır. 

  Sağlıklı gıda olmasının bir diğer şartı ise genetiği oynanmamış tohumdan üretilmiş olmasıdır. Geleneksel tohumların verimliliğini artırmak ve kıtlığa çözüm bulmak amacıyla 1940’lı yıllarda başlanılan tohum ıslah çalışmalarının ve üretimin artmasıyla sağlanan kazancın bedeli ise çok ağır olmuştur ve olmaya da devam etmektedir… Başta toprağın ekolojisinin bozulması, doğal bitki türlerinin azalması, hayvan yemlerinde kullanılmasından dolayı sağlıksız besi hayvanları ve sayıları artan hastalar, hastalıklar! Buradaki asıl problem, doğallığından ve geleneksel yapısından uzaklaşan gıdayı bedenimizin tanımayıp, tüketildiği zaman ne yapacağını bilememesinden kaynaklanmaktadır. Bedenimiz, tüketilen katkı maddeli gıdaların ne olduğunu algılayamadığı gibi özündeki doğallığını yitirmiş meyva, sebze ve tohumların da ne olduğunu anlayamıyor. Bir süre sonra hücrelerimiz, tüketilen gıdaların faydalı veya zararlı ayırdını yapamaz hale gelirken, yorulan bağışıklık sistemimiz de mikrop ve bakterilerle savaşamaz hale geliyor.

Sağlıklı Gıdaya Nasıl Ulaşabiliriz ?

  Organik ve yerel pazarlar, internet kanalıyla bulunulabilecek yerel üreticiler en güvenilir yerlerdir. Çevremizdeki kasap, bakkal, manav ve marketlerden alış veriş yaparken de menşeini öğrenerek ve doğal olanı talep ederek yapacağımız alış veriş esnafı da sağlıklı gıda bulmaya ve satmaya yönlendirecektir.

En Büyük Tehlike : BUĞDAY, ŞEKER ve TUZ

Buğday bunu haketmiyor …

  1943 yılında Amerika’da buğdayı ıslah etmek için kurulan enstitü, bütün dünyaya genetiği değiştirilmiş buğdayı yaydı. Buğdayın  kromozom sayısı 12 den 46’ ya yükselirken, glüten proteinin oranı da % 70 lere yükselince çölyak, glüten intoleransı gibi hastalıklar görülmeye başlandı. Ekmeğin, temel gıda olması pek çok şikayetin artmasına neden oldu.

Neler Yapabiliriz ?

  Geleneksel tohumdan ve ekşi mayadan yapılmış güvenilir ekmeklere biraz emek vererek ulaşabilir. Ya da geleneksel yerli buğdaydan öğütülmüş unu ve ekşi mayayı tedarik ederek evde kendiniz ekmek yapmayı deneyebilir, uzun süre buzdolabında koruyabilirsiniz. Böylece hem sağlıklı ekmeği tüketir tabii ölçülü tüketmek şartıyla hem de yerli tohumla üretim yapan üreticileri desteklemiş olursunuz.

  Alternatif seçim ise beslenmenizden un ve unlu gıdaları çıkarmak olabilir. Alışmak başlangıçta zor olabilir ancak şikayetlerinizi büyük ölçüde azaltacaktır.

  Yağsız ve bol tam buğday ekmekli diyet listeleri sağlıklı değildir. Kilo verseniz dahi kalıcı kilo veremezsiniz ve sağlık problemlerine sebebiyet verirsiniz.

Şeker Gerçeği !!!

  Kullandığımız şeker rafine edilmiş yani işlenmiş şekerdir. Şeker ve tüm şekerli gıdalar vücutta aşırı toksik/asidik etki yapar. Tüm bakteri ve virüsler asidik ortamları sever ve bu ortamda hızla ürerler. Vücudumuzun ihtiyacı olan, doğal olan meyva şekeri früktozdur.

Sofra Tuzu

  Yıllarca yemeklerimizde ve sofralarımızda kullandığımız tuz, rafine edilip işlenmiş olduğu için içeriğindeki doğal minerallerini yitirmiş sodyum klorürden ibarettir. Sağlıklı olan tuz, doğadan gelen ve 84 mineral içeren, işlenmemiş olan kaya tuzlarıdır. Himalaya tuzu ya da ülkemizde çıkan Çankırı tuzu sağlıklı bir seçimdir.

2.Dengeli Beslenme Nasıl Olmalıdır ?

  Yaşam kaynağımız su, vücudumuzun en temel ihtiyacıdır ve yeterli miktarda tüketilmelidir. Sağlıklı su, 7 Ph değerine sahip ve minerallerini kaybetmemiş olmalıdır. Ambalajlı suların etiketinde yazılan Ph değerleri, genellikle dolum esnasındaki kaynak değeridir. Suyun bekleme ve saklanma koşulları Ph değerini düşürür ve alkali olma özelliği kaybolur. Eczanelerden ve tıbbi malzeme satan yerlerden temin edilebilecek alkalimetre ile sularınızın Ph değerini evlerinizde kolaylıkla test edebilirsiniz. Bilinçli seçilmiş arıtma cihazları, sağlıklı su elde etmek için iyi bir alternatif olabilir.

  Suyun tüketimi için yeterlilik miktarı, herkese göre farklıdır. Açık renk ve kokusuz idrar halindeki durum, tüketmeniz gereken günlük ideal su miktarınızdır.

  Et, balık, tavuk (serbest dolaşan)ve yumurta sağlıklı hayvansal protein gurubudur. Pastırma dışındaki şarküteri etleri işlenmiş ve katkılı etlerdir ve tüketilmemelidir. Etler, sebze/salata ile beraberce tüketilmelidir. Bir porsiyon etle beraber iki-üç porsiyon salata tercih edilmesi sağlıklıdır.

  Baklagiller ve çerezler (kavrulmamış), hem bitkisel protein hem de lif kaynağıdırlar aynı zamanda karbonhidrat ihtiyacımızı da karşılarlar.

  Yağlar (sızma zeytinyağı ve rafine edilmemiş tereyağ ve kuyruk yağı) sağlıklı yağlardır ve mutlaka tüketilmelidir. Margarinler trans yağlardır, kesinlikle uzak durulmalıdır. Mısırözü, Ayçiçek yağları da tercih edilmemelidir.

  Sebzeler ve meyveler vitamin, mineral ve lif açısından zengindirler mutlaka mevsimine uygun olarak tüketilmelidirler.

  Meyveler yenilerek yani posası ile günde 1-2 porsiyon kadar gündüz saatlerinde tüketilmeli, meyve suyu haline getirilerek içilmemelidir. Meyvenin suyunu sıkarak tüketmek içerdiği yüksek şeker nedeniyle sağlıklı değildir.

  Bağışıklık sistemimiz ve sağlıklı bağırsaklar için, geleneksel evde yapılmış yoğurt, kefir ve ev turşuları özellikle lahana turşusu probiyotik kaynağıdırlar.

  Kızartmalar trans yağdırlar, uzak durulmalıdır.

Bilinçli bireylerden, sağlıklı  toplumlara …

“ Yedikleriniz İlacınız Olsun” Hipokrat

 

Kaynaklar

- 7’den 70’e Taş Devri Diyeti Prof. Dr. Ahmet Aydın

- Karatay Diyeti Prof. Dr. Canan Karatay

- Alkali Beslenme Dr. Ayşegül Çoruhlu

- İlaçsız Yaşam Dr. Ümit Aktaş

Yayın Tarihi: 16 Haziran 2015

 

© Astroset 2003-2015