Kadim Bilgelik

                   Maya-Mısır-Asya-Anadolu Ortak Kültürü  16

WWW.ASTROSET.COM

 

SÜMER DİLİ

Doç. Dr. Haluk BERKMEN

  Britanica veya Larousse gibi büyük ansiklopedilere bakarsanız, Sümerce'nin yerli ve yalıtık bir dil olduğundan söz ederler. Hiç başka bir dil gurubuna ait değildir, derler ve yalıtık (izole) bir dil olarak tanımlarlar. Oysa ki hem cümle yapısı hem de sözcükler Türkçe ile büyük bir benzerlik içindedirler.
  Sümer dilini önce Sami dilleri ile, daha sonra Hind-Avrupa dilleri ile karşılaştırdılar. Fakat ne biri ne de diğeri Sümerce ile uyum sağlıyordu. Peki, ama neden Ural Altay dilleri ile karşılaştırmaya gerek duymadılar? Nedeni, onlara göre M.Ö. 3000 yıllarında Mezopotamya’da ne Türk toplulukları vardı ne de Macar, onlara göre Türk ve Macarların Anadolu’ya gelişleri en erken M.S. 900 yılları olmalıydı.
  İşte bu yanlış ve bağnaz görüşleri o gün olduğu gibi halen bugün dahi devam ediyor. Üstelik bizleri de bu yalana inandırdılar. Tarih kitaplarında Türklerin Anadolu’ya geliş tarihleri olarak 1071 Malazgirt savaşı olduğu yazılıdır.

  Gelelim Sümer diline. Alttaki örneklerde önce Sümerce sözcüğü ve hemen ardından parantez içinde Türkçesini sunacağım.
  Adda (ata, baba), Ama (anne, ana), Aga (yönetici, ağa), An (tan, gök), Anu (Gök Tanrı), Ar(er, şeref), As (tek, biricik), Bab (baba), Dingir (Tengri), E (ev), Kıya (kıyı), Es (esmek), Gisko (şişko), Dim (dik), Kol (kol), Uiku (Uyku), Kus (kuş), Sag (sağ) Mesu (meşe), Ag (akıl), En (engin, yüce), Ge (gel), Ka (kan), Kanal (kan damarı), De (demek), Duru (durmak), Kur (dağ, kurgan), Kusu (koşmak), Güles (güleç) Bur (delik,burgu), Bal (balta), Bar (barla/parla), İb (ip), Alım (alımlı), Ulu (ulu), Utu (Güneş, Uçtu), Kup (gitmek, kop), Gim (kim), Ir (er), Odun (odun,
Ot-un)

  Sizlere burada 40 sözcük sundum. Kim bilir uzman bir göz kaç tane daha bulabilir. Aradan yaklaşık 5000 yıl geçmiş olmasına rağmen bu kadar çok sözcük ortak ses ve anlam benzerliğini koruyabilmiş ise, iki dilin aynı kök dilden türediği kesindir. Cümle yapısı ve sözcüklerin bitişken oluşu da ayrıca Sümer dilinin Asya Ön-Türk kökenli olduğunu göstermektedir.
  Sümer dilinde ilginç sözler var. Örneğin onların en yüce tanrılar tanrısı Dingir iken, bir de gök tanrısı Anu bulunuyor. Oysa ki yukarıda /An/ sözünün tan ve gök anlamına geldiğini görüyoruz.
Günümüzün dilinde /an/ sözcüğü en kısa zaman aralığı olarak kullanılıyor. Nedeni de güneşin doğuş zamanı olan tan zamanının bir an sürmesi ve bu kısa sürede güneşin ufuktan doğmasıdır. Demek ki, Anu sadece güneşin doğuşunu, doğuş zamanını sağlayan tanrı oluyor.
  Çünkü, bir de güneş tanrısı Utu var. Utunun kanatlı oluşu güneşin en yüksek durumda olması ve gökteki hareketini sağlaması ile ilgili olduğuna işaret ediyor. Bu da gösteriyor ki Dingir hepsinin üstünde soyut tek yüce tanrı oluyor.


 Sümer Tanrısı ANU

  Üstteki resimde tanrı Anu heykeli görülüyor. İlginç olan başlığında boynuz bulunuşudur. Aynı özelliği tanrı Utu da görüyoruz.


Sümer Tanrısı UTU

  Sırası gelmişken Urartu adı üzerinde durayım. Bir önceki yazıda UR sözünün /uğraşılan bölge/ demek olduğunu söyledim. Urartu sözü de aynı anlamı taşıdığı ve /uğraşıp yerleşen/ demek olduğu görüşündeyim.
  Boynuz bir güç simgesi olmaktadır. Çünkü hem boğada hem de dağ keçilerinde bulunuyor. Ayrıca geyiğin de büyük boynuzları var. Boynuz sözünde Boy-Uzun sözcükleri bulunuyor. Yani, boynuz /boy-uzatan/ böylece diğer insanlara göre /daha yüksek görünen/ anlamı da gizlenmiş oluyor. Tüm Ön-Türk yöneticilerinin bir özelliği de başlıklarında boynuz bulunuşu idi. Onlar Tur ve OK boylarını oluşturduklarını söyledim.

  Tur-Ok birleşimi sonucu TUR-OKH => TOR-OSK => TORO (Boğa) sözü ortaya çıkmıştır. TOROS dağlarının adı da Tur ile Osk halkı tarafından verilmiştir.Latince sözcüğün Tauros oluşu tesadüf değildir. Bu sözde U harfi bulunuyor ve A ile birleşince O olarak okunuyor. Aynen Alp adının E-Tur-Osk halkı tarafından verilmiş olduğu gibi.
  İtalya'daki Toskana veya Tuscany bölgesi vardır ve orası da Tur ile Oskların yerleşim bölgesi olmuştur. Ayrıca, Tur sözü TAR şekline de dönüşmüştür. Tar-Khan /Tur-Khan/ yani Türk hanı demek oluyor. Tarkan ve Türkan isimleri bu sözden türemiştir.
  Girit adasındaki Minator adlı boynuzlu, boğa başlı ve insan bedenli bir canlının yaşadığından söz edilir. Bu canlı yakalanıp hapse atılmış ve ömrünün sonuna kadar orada kalıp ölmüştür. Minataur adında Min-TUR (Ben-Tur) anlamı bulunuyor ve öyle anlaşılıyor ki adayı işgal eden Miken kültürü Ön-Türk asıllı olan Minos (BEN-OSK) kültürünü yok
etmiştir. Bu konuya değineceğim.

Hitit kabartması (Boğazköy)

  Resim de bir Hitit kaya kabartması görülüyor. Kabartma başlığında boynuz bulunan ve elinde bir atmaca tutan yönetici/tanrı bir geyik üzerinde duruyor. Yani, boynuzlu bir hayvanın üzerinde durarak kendi gücünü ve boyunu da arttırmış oluyor. Eldivenli elinde kuş tutması da ayrı ve önemli bir simgedir. Çünkü uçan kuş daima güneşin simgesi
olmuştur. Kuş ile avcılığın bir Asya geleneği olduğu ve özellikle Türk boyları tarafından uygulandığı biliniyor.

   
<< önceki yazı

sonraki yazı >>

 

© Astroset 2004-2010