Meta Bilim

WWW.ASTROSET.COM

BİLİM TANRIYI KEŞFEDİYOR

  Bilim adamları evrenin sırlarına nüfuz ederek o sırları gördükleri için, Tanrı’nın, onların zihinlerinden ve kalplerinden uzaklaşmasını bekliyor olabiliriz. Fakat süreç, Allan Sandage için bu şekilde olmamış. Şimdi omuzları biraz çökmüş ve saçları ağarmış olan Sandage; yıldızları kandırıp onların sırlarına nüfuz ederek, sadece evrenin kaderi ve yaşamın kökeninin ne olduğunu anlamak için casusluk etmek ümidiyle Şili’den California’ya dek teleskopun aralığından göğü gözleyerek profesyonel bir hayat yaşamış.
  Diğer 20. yüzyıl astronomları gibi onun da uzak yıldızlara ait gözlemleri, evrenin ne kadar hızlı genişlediğini ve kaç yaşında olduğunu kendisine göstermişti. Çocukken neredeyse tam bir ateist olduğunu söyleyen Sandage, bu yüzden süpernova'ların parıldamasında bile bulunmayan cevaplardan ibaret olan gizemlerin başının etini yediğini söylüyor. Bunların arasında
‘neden hiçbir şey yerine bazı şeyler var?’ sorusu yer alıyor. Bunun gibi soruların içinde yalnız kalarak, sebepleri cevaplayamamak ümitsizliğine düşmeye başlamış. Ardından 50 yaşında, Tanrı’yı kabul etme iradesini göstermiş. “Kendi çalışmalarımdaki bilim beni, dünyanın bilim tarafından açıklanabildiğinden çok daha fazla karmaşık olduğu sonucuna götürdü. Bu sadece, var olmanın gizemi içindeki olağanüstü olaylar arasında benim anlayabildiğim kısmıdır.”

Eskiden beri birbirleriyle adeta didişen iki yarış atı gibi iken şimdi, bilim ve din arasında şaşırtıcı şeyler oluyor.

  1981 yılında Berkeley’de, Center for Teology and the Natural Science at the Graduate Teological Union’u kuran Robert John Russell, “Teoloji ve bilim, şimdi yeni bir ilişki içine giriyor” diyor. Bilimsel keşifler, inanan insanların zihninde, iman ve ruhsal olana ait sezgiye verilen değeri düşürmek bir yana, onlara en azından destek sağlıyor.
  Bing
Bang kozmolojisinin bir zamanlar, örneğin Yaradan’a yer vermediğini okuduk. Ancak şimdi, bazı bilim adamları evrenin yaratılışında bir plan ve amaç olduğunu işaret ediyorlar. Bazı bilim adamı-teologlar evrimin, Tanrı’nın doğal olarak var olduğuna dair ipuçları sağladığını söylüyor. Musluğun damlaması ve hava durumunun seyri gibi sıradan süreçleri açıklayan Kaos Teorisi dünyada, Tanrı’nın eyleme sahip olduğunu göstermek için ortaya çıkan bir fırsat olarak açıklanıyor.

  Georgetow’dan Berkeley’e, bilime kucak açan teologlar ve deneyciliğin spiritüel boşluğuna tahammül edemeyen bilim adamları, ikisini tamamlayan enstitüler kuruyor.
 
Science and Theology; The New Consonance (Bilim ve Din:Yeni Ahenk) ve Belief in God in an Age of Science (Bir bilim çağında Tanrı inancı) gibi kitapların baskıları hızla tükeniyor. Russell’a ait CTNS tarafından 1998 yılının Haziran ayında düzenlenen
“Bilim ve Spiritüel Araştırma” konulu sempozyum, 320’den fazla sayıda ilgili ve dikkatli izleyici ile 33 konuşmacı çekti. Ayrıca bilim ve iman hakkındaki bir PBS belgeseli, 1998 yılının sonbahar aylarında herkese seslendi.
 
1977 yılıNobel Fizik ödülü sahibi ve Texas üniversitesinde fizikçi olan Steven Weinberg, “Evren, kozmoloji içinde gittikçe daha kapsamlı olarak ele alınabilmeye başlandı ve gittikçe daha uçsuz bucaksız görünüyor”. Derken sanki çaresizliğini vurguluyor. Ancak inananların gözleri önünde “Tanrı’yı yok farz eden” çoğu bilim dalı şimdi imanı yeniden canlandırıyor.

  Fizikçiler, yaşamın ve şuurun ısmarlama bir şekilde oluşturulduğuna dair işaretlerde sürdüler. Bu, eğer doğa sabitleri çok küçücük bir miktar farklı olsaydı atomlar bir arada bulunmaz, yıldızlar parıldamaz ve yaşam, bir tezahür göstermezdi anlamına geliyor.
  Bir Anglikan papazı olmadan önce 1982’de, Cambridge Üniversitesinde seçkin bir fizik kariyerine sahip olan John Polkinghorne,
“Doğa kanunlarının, görmekte olduğumuz evreni oluşturmak için inanılmayacak kadar iyi ayarlama yapmış olması gerektiğini fark ettiğimizde bunun arkasında bir maksat oldu fikrinin, evrenin öylesine oluştuğu düşüncesini çökerttiğini görebiliriz.” diyor. Lazerin temel ilkelerine ait keşfinden dolayı 1964 Nobel Fizik Ödülünü bir başkasıyla paylaşan Charles Townes daha ileri giderek şöyle söylüyor: “Pek çok insan zekanın,bir şekilde evren yasaları ile ilgili olması gerektiğini hissediyor.”

  27.Temmuz.1998/ Newsweek’ten Hamide Gökpınar Ruh ve Madde Dergisi

 

© Astroset 2004-2010