Meta Bilim

WWW.ASTROSET.COM

 

KARA DELİKLER ve MORFOGENETİK ALAN

  Karadelikler bazen "gökyüzündeki dev vakum temizleyiciler" olarak tanımlanıyor, etraflarındaki herşeyi içlerine emiyorlar deniliyor ama bu tanımlama son derece yanlış. Öncelikle karadelikler emebildikleri bilgiyi yayınlıyorlar, dolayısıyla onlarla ilgili daha iyi bir vizüalizasyon şöyle olabilir: Bir kanaldan hareketsizliğe (sadeliğe) akan bir su gibi kıvrımlanan bir girdap veya hortum oluşturuyor ve enerji biraz öteden tekrar bir disk şeklinde fırlıyor; bu diskin merkezinden iki zıt kutuplu halka şeklindeki vorteks dinamiğinin ekvatoru boyunca uzanıyor. (Bir halka ve biraz ötesinde ikinci bir halkayla onları birbirine bağlayan hareketsizlik gibi).    Nassim Haramein

 

Tüm Maddenin Matrixi

  Duygularımız; fizik dışı, mekan dışı bir enerji formu vasıtasıyla doğrudan fiziksel DNA'mızı etkiler. Giderek artan bir kanıtlar silsilesi, görünür dünyamızın olaylarının; örneğin başarısız bir ilişki, bozulan anlaşmalar, hastalık ve geçmişimizdeki çatışmalar gibi, yaşadığımız anın sevinçleri, huzuru ve şifası gibi; ve bunlar Max Planck'ın "tüm maddenin Matriksi" adını verdiği olaylardan ortaya çıkar.Enerjinin bu alışılmadık formu, insani duygularla birleştiğinde yaşamlarımızın gerçekliği olarak yansıyan koşulları yaratmış oluruz. The Sacred of Geometry

Morfogenetik Alan

  Morfogenetik alan, bilimde "Torus Enerji Modeli" olarak tanımlanan enerji taslağıdır. Torus, atomlardan galaksilere tüm Evrende fiziksel ölçekte temel bir konfigürasyon olarak bulunan bir ortak modeldir.

  Morfogenetik Alanlarla Bilimsel Bir Şifa Tekniği

  Morfogenetik Alan, bedenin etrafındaki enerji alanını tanımlamak için kullandığımız bir terimdir ve sinir sisteminin elektriksel enerjisinin bir uzantısıdır. Tıpkı bütün elektrik sistemlerinin kendilerini saran birer elektro manyetik alana sahip oluşları gibi, beyinde de fiziksel bedenden öteye uzanan bir elektrik jeneratörüdür. Pekçok toplum ve disiplin bu alanı farketmiş ve ona başka isimler de vermiştir. İnsanlar auralardan, şakralardan, yaşam gücünden veya chi'den bahsettiklerinde muhtemelen hep bu aynı enerji alanını kastediyorlar.

  Bu ismi seçmemizin nedeni, beslenme ve enerjilerle şifa tekniğimizdir. Morphogenetic (morfogenetik) kelimesi bölündüğünde "morph" değişim, "genic" meydana getirmek anlamlarına gelir. Bu bizim herhangi bir sağlık konusuyla ilgilenirken kesin hedefimizdir; bu enerji alanlarını hastanın sağlık durumunda bir değişim meydana getirmek için kullanmak. Bu da bedenin hücresel düzeyde ihtiyacı olan besini almasını sağlayarak gerçekleştiriliyor.

  Kullandığımız bu terim Dr. Royal Lee'nin çığır açan kitabı olan "Protomorfoloji'ye giriş"te açıklanıyor. Dr. Lee Protomorfogen"i (PMG) "hücre özelliklerinin morfogenetik tanımlamasından sorumlu olan unsur" olarak tanımlıyor. O, hücre mavikopyalar grubunun en küçük birimidir. Protomorfoloji, Morfogenetik Alan Tekniğinin önemli bir unsudur.

  Prosedürümüzde büyük oranda hücre enerji alanından alınan bilgiye güveniriz ve bu bizi hastanın beslenme kurallarını geliştirmede yönlendirir.

  Morfogenetik Alan Tekniği geliştirmede yardımcı olan Frank Springob, DC ve Autumn Smith, NTP, Prof. Dr. Nick Lamothe, bedenin hücrelerinde bulunan nükleik proteinlerin pekçoğunun soyut enerjilerini birleştirdi.

  Bu enerjiler hem normal hem de normalüstü enerjileri temsil ediyordu. Bunun yapılma nedeni de Morfogenetik alanla ileitşim kurmak için gereken enerjiyi yükseltmekti.

  Hücresel iletişim en nihai hedeftir. Hücre seviyesinde beslenme ihtiyaçlarımızı yönlendirdiğimizde, sağlığımızda büyük bir değişim yaratırız. Herşeyden öte, sağlıklı dokular için sağlıklı hücreler gereklidir. Sağlıklı dokular da sağlıklı organlar için gereklidir. Sağlıklı organlar da sağlıklı bir organizmayı oluşturur.

  Üç yıl önce bu yeni prosedürü gelişmiş bir beslenmeye dönük şifa alanında ilk kullandığımızda şu anda erişilebilir olan geniş bilginin büyüklüğüne hazır değildik. Merkezimizde hemen her gün yeni beslenme kuralları keşfediliyordu.

  Bu da bizi ileri gitmek ve görünmeyen enerjileri tabakalandırmak kavramı ile ilgili daha da ileri deneyler yapmak konusunda teşvik etti. İlerledikçe, Morfogenetik Alan'ın sınırlarını ölçmek için bir yol bulduk. Bu da daha büyük alanları yaratan enerji kombinasyonları bulmamızı sağladı. Morfogenetik alanı hastalara somut olarak gösterebilme imkanına sahibiz, böylelikle onlar kendi alanlarının beslenme biçimlerindeki gelişme sayesinde büyüdüğünü ve dengelendiğini izleyebiliyorlar.

  Artık bu yeni enerji alanının tavsiye edilen beslenme ve diyet değişikliklerinin doğruluğunu yansıttığına inanıyoruz.

http://bugsinmybrain.com/about-field

Su hücrelerle Rezonans Alanı Kurar, DNA’dan veri aktarır

  Fizik bedenimizin hemen hemen %75’ı sudan oluşmuştur; tıpkı içindeki her insan varlığının birer mikrokozmik imaj olduğu Dünya Gezegeninin de olduğu gibi. Su, hücrelerimizin birbiriyle iletişim kurduğu bir rezonans alanı olarak hizmet eder; DNA’dan veri aktarır ve dalgalar aracılığıyla tüm bilgi maddesini iletir. Su, hücrelerin elektriksel aktivitesi için bir iletkendir ve hücrelerin elektromanyetik akımlarının geçiş anayoludur.

HEKZAGONAL SU

  Hekzagonal su, birbirine ortak hidrojen bağlarıyla bağlı altı su molekülünden oluşur. Bu da hekzagonal bir sıvı kristal yapısı meydana getirir ve boyutu bu şekilde yapılanmamış sudan çok daha küçüktür. Buysa kaynak suyunda ve buzul yapısında doğal olarak bulunur ve kar kristallerinin biraraya geliş biçimidir.

  Yakın zamanda yapılan çalışmalar, biyolojik işlemlerin fonksiyon görebilmek için bu yapıdaki suya gereksinim duyduğunu göstermiştir. Suyun hücresel iletişime, çeşitli endokrin fonksiyonlarına, hücreler arası su hareketlerine ve diğer hayati işlemlere dahil olduğu görülüyor. Daha büyük yapıdaki su molekülleri hücre molekülleri arasında kalan alana nüfuz edemiyor, dolayısıyla beden değerli kaynaklarını kullanarak onları daha kullanılır bir küçük forma yeniden yapılandırmak zorunda kalıyor. Yapılan çalışmaların gösterdiğine göre, sağlıklı hücreleri kuşatan su hekzagonal sudur. Hastalıklı, anormal hücreleri kuşatan su hekzagonal değildir.

  Hemen tüm su biçimleri içinde bir miktar hekzagonal su bulundurur. Suya eklenen pekçok katkı maddesi, klorür ve florid gibi, suyun bu hekzagonal yapıyı oluşturmasını engellerler.Musluk suyundaki hekzagonal yapı oranı çok düşüktür. Dünyada, suyun doğal olarak yüksek oranda hekzagonal su konsantrasyonu içeren pekçok bölge vardır ve bunlar "şifalı" su kaynakları olarak bilinirler... Alıntı: http://www.aguaestructurada.com/ingles/42.php

  Duygularımız; fizik dışı, mekan dışı bir enerji formu vasıtasıyla doğrudan fiziksel DNA'mızı etkiler.Giderek artan bir kanıtlar silsilesi, görünür dünyamızın olaylarının; örneğin başarısız bir ilişki, bozulan anlaşmalar, hastalık ve geçmişimizdeki çatışmalar gibi, yaşadığımız anın sevinçleri, huzuru ve şifası gibi; ve bunlar Max Planck'ın "tüm maddenin Matriksi" adını verdiği olaylardan ortaya çıkar. Enerjinin bu alışılmadık formu, insani duygularla birleştiğinde yaşamlarımızın gerçekliği olarak yansıyan koşulları yaratmış oluruz.  

  Bizler burada bir realite Geçişini üstlenmiş bulunuyor ve bunun için uğraşıyoruz. Şimdiye değin hücrelerimizin nasıl değiştiğini, yeteneklerimizin nasıl değiştiğini, farkındalığımızın değiştiğini, diyetlerimizin değiştiğini ilişkilerimizin değiştiğini, bedenlerimizin değiştiğini, şuurumuzun değiştiğini konuştuk hep. Aslında olan şey tüm gerçekliğimizin değişiyor olduğu. Geri çevrilemez bir realite geçişi yaşıyoruz ve yeni bir gerçeklik, şuur ve enerji düzeyinin sakinleri olmaya hazırlanıyoruz.

 Yayın Tarihi:17 Haziran 2014 

 

© Astroset 2003-2014