Spiritüalizm & Parapsikoloji

WWW.ASTROSET.COM

Duyular dışı algılama yeteneği - DDA

 Bazen hepimiz, bizi sadece maddî yaşamla sınırlayan beş duyumuzun dışına taştığımızı fark ederiz. Telefon çalar, kimin aradığını bilirsiniz, o gün ısrarla anımsadığınız eski arkadaşınıza yolda rastlarsınız. İlk kez karşılaştığınız bir yabancının, hayatınızda önemli bir yere sahip olacağını algılarsınız. Yakınlarınızla ilgili çeşitli haberci rüyalar görür, hatta onların geleceklerine ait sezgilerin sahibi olabilirsiniz. Bütün bunlar sizin duyular dışı algılama (DDA) yeteneğinizin olduğunu gösterir. Hepimizin değişik bir şuur hâline açılan çeşitli pencereleri vardır. Şuurumuzu, şimdiki farkındalığımızın ötelerine genişletme gücü, tüm varlıkların içinde saklı şekilde mevcuttur. Bu güce “Psişik Yetenek” ya da “Ruhsal Güç” adını veriyoruz.

  Ruhsal Gücümüz hemen hemen her gün bizi sınırlayan beş duyumuzun dışına taşmamıza neden olur ama “neden ve nasıl” sorularına yeterli cevap veremediğimiz için bu potansiyel güç de, gizli bir hazine gibi varlığımızın derinliklerinde saklı kalır. Ve yaşamda uygulama alanı bulamaz. Dünya yaşamı hepimize sunulmuş çok büyük bir armağan ve kendimizi geliştirmek için kullanılacak imkânlar dizisidir. Ruhsal Güçlerin, ilham ve önsezilerin bize sağladığı en büyük fayda, yaşamı sadece biyolojik bir varoluş biçiminden kurtarmaktır. Her şeyin ardında asıl sebebi saklıdır. Görünenin ardındaki görünmeyeni görünür kılmak ve onun nimetlerinden yararlanmak bizim doğuştan hakkımızdır.

YAŞANMIŞ ALTINCI HİS ÖYKÜSÜ: Kedim Nicky

  Ben üç yaşlarında olduğum yıllardan itibaren evimizin çevresinde dolanan bir kedi vardı. Bu öykü onunla ilgili.
 
Nicky adlı bu tekir kedi bana hep çok yakın olmuştu. Birkaç yıl benimle birlikte olan Nicky, tam bir tekirdi; sağlam karakterli ve güçlü daima şefkatli ama nefret ettiği iki şeye de tepkili:yağmur ve sığırlar. Her neyse, bir gün Nicky hastalandı. Kedilerin ara sıra yakalandığı virüslerden daha ciddi bir sorunu yok gibiydi. İyileşiyor gibi olup tekrar yemek yemeğe başlıyor, hatta mırlıyordu. Böyle düşündüğüm için, erkek kardeşimle tatile gitmemin bir sakıncası olmayacağına karar verdim. Annemle babam kediye bakmak için evde kalacaklardı. Evden yaklaşık 150 mil uzakta, Cheltenham kasabasında bir otelde birkaç günlüğüne rezervasyon yaptırdık. Tatil iyi gitti; yürüyüş yaptık ve görmeye değer yerleri gezip gördük. Nicky’i çok az düşünmeme rağmen kısmen endişeliydim; çünkü söylediğim gibi, sanki iyileşiyormuş gibiydi.
  Tatilimizin son gecesi, o yöreye ait yerel biralardan birkaç kupa içtikten sonra yatağa gittim fakat hiçbir şekilde sarhoş değildim. Çok derin uyudum ancak, sabah 6:00 civarında aniden uyandım. Adeta birisi kulağıma şu sözcükleri haykırdı: ‘Ah Nicky!’ Kendimi gülünç, üzgün, rahatsız ve huzursuz hissettim. Kardeşimi uyandıramadım, bir saat kadar oturdum sonra tekrar uyumaya karar verdim. Kahvaltıdan sonra otobüsle eve geri döndük. Hala kardeşime bir şey anlatmamıştım onu üzmek istemedim çünkü evde telefon yoktu.

  Eve geldiğimizde kapıda babamla karşılaştık.Bize sabahın erken saatlerinde Nicky öldüğü için annemin üzgün olduğunu söyledi.Tüm hafta iyileştiğini zannetmiştik. Yanında beklemekten vazgeçen annemle babam oturma odasına geçtiğinde Nicky, sanki yavrularının olduğu kulübeye gitmek için kalkmış ve yolda yığılıp kalmış ve kalp krizinden ölmüş. Onu ilk gören annemmiş ve ‘An Nicky, sahibin buna çok üzülecek!’ diye haykırmış. Olay bu sabah saat 6:00’da olmuş.

 İşte öykümü öğrendiniz! Biliyorum. Hayalet öyküsü gibi değil ama sizce de olağanüstü değil mi? Ya da bu annemle benim aramda bir çeşit psişik bağ veya altıncı his! Emin değilim.

Francesko Brandon, Maine/ABD İnternet Paranormal Fenomenler sayfasından 

 

© Astroset 2004-2010