Sembolizm

WWW.ASTROSET.COM

GÜNEŞ SEMBOLÜ

 

Işığın göklerdeki yerinde ne güzel görünürsün,
Ey yaşayan güneş,

Sen ki ilk yaşamaya başlayan

Güneş kendini aydınlatmasının ardından tüm göksel ve dünyevi cisimleri aydınlatır
. (Dante)
 

  Güneş hemen hemen tüm tradisyonlarda kutsallık atfedilen, ışığın, bilginin, iyiliğin, Yaratıcı gücün, Ruhsal Yönetim’in temsili olarak ortaya çıkan bir semboldür. En yüce kozmik güç; her şeyi gören ilahilik ve onun gücü;Tanrı’nın fizik ortamda tecellisi, kozmosun kalbi; varlığın ve sezgisel bilginin merkezi; dünyanın zekası; aydınlanma; dünyanın, gündüzün ve adaletin gözü; fethedilmemiş olan; ışık; parlaklık; adalet, asalet güneşle ilişkilendirilen kavramlardandır. O, pek çok toplumda kabul edildiği gibi İlahi İyiliğin görünürdeki imajı, 'Işığın Aşkın' arşetipi’dir. 'İlahi Işığın Kelamı' olarak da kabul edilir. Gelmiş geçmiş tüm kadim bilgeliklerde Güneş sembolüne rastlanır ve pek çok tradisyonda insanlığın manevi eğitimlerinin Görünenin Ardındaki Görünmeyen Güneş tarafından yapıldığı iddia edilir.

  Güneş sembolleri olarak kullanılan pek çok sembol vardır; dönen tekerlek, disk, merkezinde nokta olan daire, ışınlar yayan daire, svastika, ışığı ve güneşin ısısını ifade eden düz ya da dalgalı ışınlar, beyaz veya altından olan ve güneş tanrıların sürdüğü ışıklı savaş arabaları, dünyada güneşten gemileriyle yolalan güneş tanrılar, ışıklı bir yüz, bunlardan bazılarıdır.Ayrıca ortak olarak tüm kadim uygarlıklarda Güneş Sembolüne rastlanır. Hepsi kendi anlayışlarına göre bu sembolü ifade etmişlerdir.


Çeşitli Uygarlıklarda Güneş sembolü

  Görünür ve Görünmeyen Güneş
 
Görünür ve görünmeyen, hissedilebilir ve kavranabilir, dışsal ve içsel güneşler arasında genel olarak bir ayrım söz konusudur. Çoğu tradisyonda Güneş evrensel Baba, Ay ise Annedir; bunun istisnaları sadece Amerikan Kızılderililerinde, Maorilerde, Cermenlerde, Kelt tradisyonunda ve Japon sembolizmlerinde görülür. Söz konusu tradisyonlarda Güneş dişil, Ay ise eril prensibi temsil eder. Güneş ve yağmur temel dölleyici güçlerdir, çünkü güneş damat, ay tanrıça ise gelindir; ikisi birlikte Gök Baba ve Gök Anne’yi meydana getirirler. Güneş, sürekli doğup battığı için ve ışınları hem hayat verici ve hem de tahrip edici olduğundan Güneş hem hayatı ve ölümü, ayrıca ölüm yoluyla hayatın yenilenmesini simgeler. İçinden sular fışkıran bir güneş diski, tüm yaşam için gerekli olan güneş ile suyun (su ezoterizmde bilgiyle özdeşleşir) ve ısı ile nemin birleşmesini temsil eder. Işınlar çıkartan güneş ve ışınlı kalp, aydınlanma ve zekayı temsil edişiyle Merkez sembolüyle aynı anlamı paylaşır.

  Güneş, (iki anlamından menfi anlamdaki) yılan sembolünün tam zıddı olarak karanlıkla savaşan ışığı; dünyevi olana karşılık göksel olanı temsil eder. Hareketsizce duran güneş zamansızlığın, Ebedi Şimdi’nin (nunc stans), aydınlanmanın, zamandan ve varoluş döngüsünden kurtulmanın sembolüdür. Güneş ve ay birlikte eril ve dişil güçlerin birleşmesini temsil ederler.

  Astrolojide
  Astrolojide güneş hayatın, canlılığın, bireylerin enkarne karakterlerinin, kalbin ve onun isteklerinin sembolüdür.

  Azteklerde güneş saf ruhun ve havanın sembolüdür. Kartal yükselen güneşi ve göksel unsuru temsil ederken hem kaplan hem de yere inen kartal güneşin batışını ve dünyevi unsuru temsil eder. Tüylü yılan sembolü de güneşle ilişkilidir.

  Hristiyanlıkta-Eski Ahitte
  Hıristiyanlıkta Baba olan Tanrıyı; yani evrenin yöneticisini ve sürekliliğini sağlayanı, ışık ve sevgi yayıcısı olanı temsil eder. İsa, doğruluk güneşidir, Logos ise insandaki İlahi Öz’dür. Çarmıha germe ile ifade edilen Güneş ve Ay, İsa’nın iki doğasını ve Evrenin Tanrısı’na bağlı olan Doğa’nın güçlerini temsil eder. Bazı dördüncü yüzyıl mozaiklerinde İsa, Heliosa benzer bir figürde, bir güneş savaş arabasının içinde ve etrafı güneş ışınlarıyla veya güneşten bir hale ile çevrili olarak resmedilmiştir. Hıristiyan ikonografisinde doğunun üzerinde tekrar tekrar yükselen güneş ölümsüzlüğü ve yeniden doğuşu sembolize etmektedir. Roman sanatında ise İsa zamanı yenmiş olanlardan biri olarak sık sık güneşle özdeşleştirilir, çünkü güneş her günün uzunluğunu ölçmektedir.

  Eski Ahit’te güneş Tanrı’nın Gökkubbeye yerleştirdiği iki büyük ışıktan biri olarak kabul edilmiştir (Tekvin, 1:16).  Güneş, başmelek Mikail’in evidir, ay ise Cebrail’in. Aziz Thomas Aquinas göğsünde güneşle resmedilmiştir.

  Yahudilikte İlahi İradenin ve İlahi Rehberliğin simgesidir. Güneş, Hindistan’da, Suriye’de olduğu gibi Varuna’nın gözüdür; Pers inanışında Ahura Mazda’nın gözü, Yunanistan’da *Helios’un (*güneş tanrısı) ve Zeus’un gözü, Mısır’da Ra’nın gözü olarak belirir. İskandinav inisiyasyonunda Odin’in gözü her şeyi görendir.

  Avrupa törenlerinde gün dönümleri sırasında yakılan tekerleklerin yuvarlanması ve buna benzer adetler güneş güçlerinin büyüsel bir biçimde yenilenmesi işlevine sahiptirler. Özellikle kuzey ülkelerinde kış gündönümüne doğru günlerin kısalması ve buna benzer adetler güneşin bir gün söneceği kaygısını getirmektedir. Bu kaygı ise dünyanın sonuyla ilgili görüşlerin doğmasına neden olmuştur; güneşin düşüşü ya da sönüşü dünyanın sonunun işaretlerinden biridir, yani kozmik döngünün sonunu ifade eder ki bu genelde yeni bir kozmogoni ve yeni bir insan ırkının da habercisidir. Bu bilgiyi çağrıştıran bir diğer kavram da “Güneş Kahramanları”dır. Güneş Kahramanı miti yaratıcı tanrı ile ilişkilendirilir. Kahraman dünyayı kurtarır, yeniler, evrenin yeniden düzenlenmesini sağlayan yeni bir dönem başlatır; bu aynı zamanda Tanrı’nın mirasını korumak demektir.

  Kızılderililerde ve Çeşitli Yerli Halklarda
  Beyaz güneş, güneşle ilişkili hayvanlarla bağlantılıdır ancak siyah güneş yılanla ve dünyevi güçlerle ilişkilendirilir. Avcı toplumlarda güneş Büyük Avcı’dır. Güneş bazen Hayat Ağacı’nın meyvesi olarak ifade edilir. Güneş tanrısı eril olduğunda güneş sağ gözle temsil edilir, dişi olduğunda ise sol gözle. Güneşin Çocukları kraliyet ailesinden olan, enkarne tanrılardır. Afrika tradisyonunda bazı kabilelerde güneş dişil güçtür, Anne’dir. Simyada Güneş (Sol) zihindir. Sol ve luna (güneş ve ay) altın ve gümüştür, kral ve kraliçedir, ruh ve bedendir. Sol niger (siyah güneş), ilk maddeyi temsil eder. Güneş gezegenini sembolize eden içi noktalı daire, tamamlanmanın ve Büyük Çalışma’nın, Ruhsal İdare ve Gözetimin sembolüdür. Amerikan Kızılderililerinde evrensel ruh, göğün kalbidir. Güneş dansı en önemli ritüellerindendir.

  Maorilerde güneş ve ay gökyüzünün gözleridir. Mitra inisiyasyonunda ise Mitra bir güneş tanrısıdır. Ay ve güneş bazı yerlerde ilk adamın ve ilk kadının çocuklarıdır. Güneş büyük bir göz küresidir. Güneş-yılan olarak tasvir edildiği de görülür. Sümer-Semitik tradisyonlarda, güneş tanrılar olan Shamash ve Asshur kanatlı güneş diskiyle temsil edilirler.

  Avustralya’nın güneybatısında yaşayan Wiradjuri ve Kamilaroilerde güneş, yaratıcının oğlu ve insanın yardımcısı tanrısal figür Grogoragalli olarak kabul edilir. Aynı toplulukta ay sembolü de Yüce Varlığın ikinci oğlu olarak kabul edilmektedir. Samoyedler, güneşin ve ayın göğün gözleri olduğunu söylerler; güneş iyi göz, ay ise kem gözdür. Göğün yüce varlığının güneşle özdeşleştirilmesi Afrikada sıkça görülür. Afrika halklarının birçoğu yüce varlığa güneş adını verir. Gök Tanrı’nın güneşle kaynaştığını başka bölgelerde de görebilmekteyiz; Louyilerde Niambe güneştir; ya da Kavirondolarda güneş tapımı, yüce varlık tapımının yerine geçer. Tingitlerde evreni yaratan, karga biçimindedir, güneşle özdeşleştirilmiştir ve yüce gök tanrının oğlu ya da yardımcısıdır; görevi onun tarafından başlatılan evrenin yaradılışını tamamlamak ve devam ettirmektir. Timor adasında ise Güneş efendi Usi Neno, Toprak Hanım’ın Usi-Afu’nun kocasıdır ve onların birleşmelerinden dünya doğar. Timor’un kuzeyindeki Wettar Adası’nda Yüce Varlık güneşle özdeşleştirilmektedir. Yüce varlık gökkubbede ve güneşte oturur ve eril ilkeyi içerir, toprak ise dişildir. Mezopotamya tanrısı Şamaş, “Ölülerin Ruhlarının Güneşi” olarak adlandırılmaktadır, onun sayesinde ölüler yaşayabilmektedir. Aynı zamanda adalet tanrısı ve yargının efendisidir. Tapınağı ülkenin yargıcının evi olarak adlandırılmaktadır. Şamaş aynı zamanda kehanetler tanrısıdır, peygamberlerin ve kahinlerin efendisidir.

İnisiyatikTradisyonlarda

 
Kral Tuthaliya’nın Mühür Baskısı.

  Tradisyonlarda inisiyelere “Güneş’in Oğulları”, “Işığın Oğulları”, “Doğan Ra Yıldızı’nın Oğulları” gibi isimlerin verildiği de görülmüştür. Aztekler ve İnkalar da Güneşin Çocukları olarak tanımlanırlar. İnkalarda güneş, insan formunda ifade edilir, bu formun yüzü ışın yayan altından bir disktir ve bu form bir atadır. İran tradisyonunda, Ormuzd’un gözü olarak ifade edilir. Ölümsüz, parlak, hızlı atı olan… Güneşe tapan kişi, Ormuzd’a tapıyor demektir, Başmeleklere, kendi ruhuna tapıyor demektir. Kanatlı güneş diski de aynı zamanda Ormuzd’u veya Ahura Mazda’yı temsil etmektedir.

  Anadolu’da
  Ruhsal anlamda atfedilen öneminin yanı sıra güneşin dünyasal tezahürleri incelendiğinde insanlık tarihi boyunca, krallarla ve kahramanlarla özdeşleştirilen Güneş ile uygarlıkların gelişimi arasında bir paralellik bulunduğu görülmektedir. Bazı araştırmacılar güneş tanımıyla birlikte uygarlığın temel esaslarını, göçler ve savaşlar aracılığıyla her yere yayan “Güneşin Çocukları”ndan sözetmişlerdir. Güneşin ya da Yıldızın Doğduğu Ülke anlamına gelen Anadolu’da yapılan arkeolojik araştırmalarda güneşi sembolize ettiği düşünülen pek çok metal disk bulunmuştur. Türkler güneş sembolüne çok önem atfetmişler, Öntürkler güneşi son derece önemsemekle birlikte ona tapmamışlardır. (Bknz. Kadim Bilgelik/Maya-Mısır-Asya-Anadolu Kültürleri) Mevlana’ya göre güneş, perdenin ardındaki Güneş’in yansımasıdır. Evrenin kalbi, gökyüzünde ve dünyada Tanrı’nın işaretidir.


Hitit-Sümer-Babil’ de Güneş Sembolü

  Şamanizm, Budizm, Taoizm ve Çin’de
  Güneş’in ışınlar yayar biçimde temsilini Moğollar obalarını, Çinliler ise pagodalarını (2) inşa ederken kullanmışlardır. Çin’deki şehircilik anlayışında halen kullanılan bu güneşsel yayılım tarzının zaman zaman feng shui sanatıyla da ilişkilendiği görülebilmektedir. Güneş ışınlarının yayılımını esas alan geometri Pisagor sembolziminde de önem kazanmıştır.

  Asya Şamanizminde şaman giysileri veya davulları üzerinde güneşi temsil eden sembollere rastlanır. Çeşitli yerlerde duvarlara kazınmış güneş ve disk sembolleri bulunmuştur.
  İnka ve Maya başlıklarında Güneş, dairesel biçim verilen tüylerle temsil edilir.  Güneş Tanrı’yı sembolize ettiği için zamanla da ilişkilendirilir ve Zamanın Efendileri’nin Görünmeyen Güneşle bağlantısı olduğu düşünülür.


Güneş Saati

  Birçok yerde gökkuşağı güneşle özdeşleştirilir. Yüce Gök Tanrı ile güneş arasında sık sık soy ilişkileri kurulur. Budizmde Budanın Işığı, Güneş Buda gibi kavramlar vardır. Hindu tradisyonunda ilahi hayat verici, Varuna’nın gözü olan güneş İndra ile de  ilişkilidir ve kaosun ve karanlığın ejderi olan Vritra’yı yener. Şiva da ışınları dünyaya yaratıcı Shakti’yi getiren güneştir. Üç güneşli üçlü ağacı Trimurti’yi (1) temsil eder. Oniki güneşli ağaç Adityas’ı, Zodyağı ve yılın aylarını ifade eder. Güneşin bu oniki formu bir tezahür siklusunun sonunda eşzamanlı olarak ortaya çıkacaktır.

  Taoizm’de Güneş yangdır ve büyük göksel güçtür. Güneş ve ay birlikte doğaüstü varoluşu, tüm yayılımı temsil ederler.

  Çin sembolizmine göre Güneş, eril ilke olan yangın simgesidir. Doğduğu yer olan Doğu ve gücünün hissedilmeye başlandığı mevsim olan baharla bağdaştırılır. Bir Çin mitine göre Güneşlerin Anası Xi-He’nin ortaya çıkması ve kaybolması “karanlık ve aydınlığa” sebep olur. Çin tradisyonunda güneş ayrıca gökyüzünün, günün gözünün, dünyayı dölleyen aktif gücün temsilidir. Güneş, gücün oniki sembolünden biridir. On güneş, bir siklusun sonunu sembolize eden bir ağaçtır. Horoz ve üç ayaklı kırmızı kuzgun güneşte yaşarlar. Üç ayak, yükselen, tam tepedeki ve batan güneşi temsil eder.

  Hermetizm’de
  Hermetik tradisyonda Yaradan’ın imajı olan sembol özellikle Mısır’da önemli bir yer tutmaktadır. Mısır’da Güneş Tanrı Ra kültü, ritüelde ve mitolojide, Sümer ve Akad kültürlerine nazaran daha önemli bir yere sahiptir. Mısır’da Güneş Tanrı Ra, Mısır’ın ilk kralı olduğu gibi Atum adıyla dünyanın yaratıcısı olarak biliniyordu. Heliopolis (güneşkent) adının da gösterdiği gibi Ra Kültü’nün en önemli merkeziydi ve olasılıkla Osiris kültü ile güneş tanrı kültünün karışıp birleşmesi eski krallık döneminde burada gerçekleşmişti. Set ile mücadele halinde olan Horus, karanlıkla savaşan güneş gücüdür. Kanatlı güneş diski Ra’nın ve *Aton’un (*Mısır Tanrısı) güneş gücünün ve hayatın yenilenmesinin sembolüdür.


Horus’un Gözü-Ra   İsis/Osiris-Horus-Seth

  Kahramanlıkla ilişkilendirilen Güneş’in yenilmez karakteri düşüncesi Ay’ın her ay üç günlük kayboluş aşamasına gelinceye kadarki parçalara ayrılma halini (ayın düşmesi) yaşaması gerektiği inancıyla güçlenir, Güneşin cehenneme inmek için ölmesi gerekmez, o okyanusa veya aşağı sular gölüne erimeden erişebilir. Dolayısıyla, Güneşin ölümü mutlaka yeniden doğuşu ifade eder ve gerçekte ölüm olmayan bir ölüm olarak kabul edilir. Aynı zamanda bu nedenden ötürü de, atalara tapınmak güneş kültüyle ilişkilendirilir, çünkü böylelikle korunmanın ve kurtuluşun sembolik sözünü (promise) sunmaktadır. Dolayısıyla en geniş ve otantik yorumlar güneşi eril gücün kozmik sembolleştirilmesi ve dişil olanın ayı olarak görür. Bu da şu anlama gelmektedir; aktif nitelikler (yansıtıcılık, doğru hüküm verebilme veya irade gücü) güneşe ait olurken, pasif nitelikler (imajinasyon, duygusallık ve anlayış) dişildir, sezgi ise androjen özelliktedir. Güneşe tekabül eden bu özellikler metaller arasında çoğunlukla altının temsilleridir ve sarı renkle sembolize edilirler. Simyacılar “çalışma için hazırlanmış altın” veya felsefi sülfür diye bahsederler ki bu da ayla ilişkili olan Ay ve Merkür’ün tam tersidir. Bir diğer simyasal kavram da, Sol in Homine (4) kavramıdır. 

  GrekTradisyonunda
  Kimi araştırmacılar tarafından “Aklın ateşi” olarak da tanımlanan Güneş, zamanla Yunan-Roma dünyasında kozmik bir ilkeye dönüşmüştür. Grek tradisyonunda Güneş, her şeyi doğuran ve besleyen, dünyanın yöneticisidir. Güneş kalptir, ay ise evrenin ciğeridir. Herakleitos, “Güneşin her gün yeniden doğduğunu” söylemektedir. Platon’a göre Güneş görünür olanda ifadesini bulan iyiliğin simgesidir. Orfik öğretide güneş Her Şeyin Babası’dır ve “Dünyanın Aklıdır”. Macrobius tüm teolojiyi güneş tapımına bağlar ve Güneşle Apollon’u, Liber-Dionysos’u, Osiris’i, Horus’u, Adonis’i, Horus’u, Satürn’ü diğer pek çok simgeyle özdeşleştirir. Apollon, güneş olarak karanlığın yılanını öldürür. Platon inisiyasyonunda güneş görebilirliğin, doğurmanın, beslemenin ve büyümenin hazırlayıcısı olurken Pisagor inisiyasyonunda on güneş, devri mükemmelliği temsil eder.

Mu Bilgeliğinde
 
Kayıp Mu Kıtası’na ilişkin araştırmaları ile bilinen James Churchward’a göre Güneş sembolü Mu Kıtası’nda Tanrının tekliğini ifade ediyordu. Churchward, kadim kral ve hükümdarların “Güneşin Oğlu” adını aldığı bilgisini vermektedir. Mu kıtasının kraliyet arması bir Güneş İmparatorluğu simgesiydi çünkü armanın üzerindeki simgeler ya da harfler incelendiğinde bu iki kelime(Güneş İmparatorluğu) ortaya çıkıyordu. Armanın üzerinde bir güneş ile ondan çıkan sekiz ışın ve bu ışınların etrafını çeviren bir daire görülmektedir.

  Bu ışınlar Churchward’a göre sekiz yönü temsil eder ve bununla tüm dünyanın, tüm insanlığın Güneş İmparatorluğu’nun etkisinde olduğu ortaya çıkar. Geleneklere göre Mu bir imparatorluğa dönüştüğünde kral veya imparator olarak bir Hiyeratik Reis seçilmişti. Hiyeratik Reis dinsel öğretilerdeki Tanrılığı temsil ediyordu. Ra denilen güneş, Tanrılığın tüm niteliklerini kendinde toplayan kolektif ve en yüksek semboldü. Bundan ötürü güneş, kralların kralının sembolü olmuştu.

  Güneş birçok tradisyonda ilahi ışığın göklerdeki sembolüdür. Dünya’nın sonsuzluğa açılan kapısıdır, bilgiye ve ölümsüzlüğe giriş yeridir. Çeşitli tradisyonlarda “süptil güneş”, güneşin ardındaki güneş”, “asıl güneş”, “çifte güneş” gibi çeşitli şekillerde ifade edilmektedir. Ezoterik kaynaklara göre doğru yolu benimsemiş bir topluluğa önderlik eden “Manu” adındaki lider, eski bir zamanda Orta Asya’da bu topluluğa ya da inisiyelerine şu konuşmayı yapmıştır: “Atalarınız ilahlarla birlikte yaşıyordu. Artık ilahlar nadiren gözükecekler ama siz insanlara bağlılık nişanını bıraktılar (nişan sözcüğüyle Güneş, kimi kaynaklara göre ise gökkuşağı kastediliyor). Yasalara göre yaşayınız! Size tekrar geleceklerdir. Enkarne olarak geleceklerdir. Ey kadınlar temiz kalınız! Çünkü gelecek neslin kahramanlarına gebe olacaklar sizlersiniz. (Güneşi göstererek sözlerine şöyle devam eder) İşte Ulu Tanrı’nın imajı. O’na doğru ilerlemek gerek”. Böylece güneş Aryen Irkı’nın kutsal sembolü ve ilahiliğin ilk sembolü olmuştur. Çeşitli tradisyonlarda, efsanelerde, mitolojilerde güneşin görünmediği bir devirden sözedildiğini görmekteyiz.

  Dogonlar’da
  Sözkonusu bilgilerde bu dönemde insanların Nommo’nun gemisi (3) yere konduğunda insanlar ilk kez güneşin doğuşuna tanık oldular. Güneş önceden de mevcuttu fakat Amma onu batıya itmiş olduğundan insanlar onu göremiyorlardı. Güneş doğduktan sonra Sirius yol gösterdi. Güneşimiz ile evlendi (Dogon tradisyonu). Aşağıdaki Mezopotamya Mührü ile Dogon Güneş Efsanesi arasında yakın bir bağ vardır. Güneş ve Kanatlı Yıldız aynı anda ele alınmıştır. Afrika yerlileri ile Mezopotamya Kültürü arasındaki bu benzerlik o çağın şartları da göz önüne alındığında hayli şaşırtıcıdır.


Bir Mezopotamya mühründeki kanatlı yıldız(güneş) sembolü
 

  Ezoterizm’de
 
Güneş sembolü Sirius çiftyıldızını ifade etmek için de kullanılır. Araştırmacı Murry Hope ve ezoterik alanda çalışmakta olan diğer pek çok araştırmacı, Güneş sembolünün Güneş sistemimizdeki değil, spiritüel güneşi ve tezahürü olan Sirius çiftyıldızını temsil ettiğini düşünmektedir. Sözkonusu araştırmacılara göre Dogon tradisyonundaki Güneş sisteminin Sirius sistemi ile evlenişi, güneş sisteminde Sirius Kültürü’nün başlaması anlamına gelmektedir.

  Güneş sembolü çeşitli tradisyonlarda genellikle Ruhsal Yönetim’i temsil eder. Güneşin farklı ilahlarla kişileştirilmesi sembolizmlerinde Yüksek İdare Mekanizması’nın farklı fonksiyonları ifade edilmektedir. Buna örnek olarak, “Kaosu ışıklarıyla varlık haline çeviren Güneş” sembolizminde görülen, Semavi Yönetim’in kozmik oluşumlarla ilgili oluşturucu etkinliği, Güneşin dünyaya uzanan ve ellere dönüşen tasvirinde Mekanizma’nın yeryüzü üzerindeki sevk ve idare fonksiyonu, Güneş’in göğün gözü tarzında belirtilmesi sembolizminde yeryüzünde hiçbirşeyin Semavi Yönetim’in gözünden kaçmaması olarak ifade edilir.

  Neo Spiritüalist Görüşte
 
Neospiritüalist görüşte, Güneş sembolü ile “Yeryüzünde Mu’dan itibaren Görünenin Ardındaki Görünmeyen Güneş, Güneş kültü gibi ifadelerle, ezoterik tradisyonda ve sembol dilinde daha pek çok çeşitli isimlerle anılan Sirius Kozmik Kültürü ve Eğitim Sistemleri anlatılmak istenmekte ve gezenimizle Sirius Kozmik Kültürü arasında bir bağ kurulmaktadır. ”
  Bu konu hakkında Neospiritüalizmin ülkemizdeki gelişimine büyük katkıları olan Üstad Ergün Arıkdal:  ‘Sirius Sistemi Galaktik sevk ve idare merkezlerinden biridir. “
(5) cümlesi ile görüşünü açıkça ifade etmektedir.

  Neospiritüalizmde, Güneş’le sembolize edilen yüksek eğitim sistemlerinin kapıları her isteyene, istediği zamanda açılmamaktadır. Doğu Kapısı olarak da adlandırılan bu Semavi Kapı gezegende yeni bir tedrisat uygulanacağı zamanlarda bilginin dejenere edilmemesi için yalnız inisiyelere açılmakta ve alınan bilgilerin aynen aktarımına çok özen gösterilmektedir. Ayrıca bilgiyi alanlardan da uygulama beklenmektedir. Tarih boyunca genel realiteleri geçmiş kişilerce aktarılan bu tip bilgilerin bazı özel elemeleri ve sınavları olmuştur. Atlantis kıtası batarken bazı Atlantis Rahipleri dünyanın çeşitli yerlerine dağılarak aynı merkezi yönetimin tanrısal takdir ile indirilen bilgilerini dağıtmışlar, bu da Aztek, İnka, Maya, Mısır, Asya ve Anadolu  kültürleri şeklinde dünyanın pek çok yerinde aynı kültürün değişik izlerine rastlanmasına neden olmuştur. (Kadim Bilgelik sayfasında bu konu hakkında hayli detaylı bilgiler ve resimlere rastlamak mümkündür. Kadim Kültürler/Maya-Mısır-Asya-Anadolu ortak kültürleri bölümü- Mu hakkında detaylı bilgilere ise Ege Meta Yayınlarının Mu (6) hakkında yayınladığı 3 eserde rastlayabilirsiniz)

 Ayrıca tüm Mu ve Atlantist’i anlatan ve güneş sembolünü açmaya çalışan kadim bilgilerde, ezoterik metinlerde aşağıdaki satırlara benzer deyişlerle Yüksek Bilgilerin ışığında bir aydınlanmadan söz edilmiştir.

“Güneş’in Doğu kapıları açılıyor
Yeni devrede tedrisat dersleri alacak öğrenciler,
Vazife planıyla irtibat kuracak vazifeliler,
Yüksek bilgilerin ışığında aydınlanma yolunda yürüyorlar.”

  Spiritüel öğretiye göre, “Güneşle sembolize edilen Semavi Yönetim her dönemde Kozmik Sisteme ait yeni bilgiler açar. Yeni tesirler, yeni enerjiler, yeni eğitim sistemleri böyle oluşur. Eğitim ve eğitmenliğin iç içe geçtiği bu özel dönemler genelde devre sonlarında ortaya çıkar ve ruhsal bir uyanışı başlatırlar. Ruhsallığın günlük yaşama inmesine gayret edilen bu özel çalışmalarda, o yüksek enerjiler kişinin bünyesine de sindirilmiş olur. Ancak uygulama yaparak hayata geçebilecek olan bu bilgi ve eğitimler yeni süreçlerin başlamasına neden olur. Buna yeni realitenin gelişi demek de mümkündür. Yeni yolun getirdiği yeni açılımlar, yeni öğrenimler ve yeni uygulamalar mutlaka vardır.

  Bunları görmek, hissetmek çok önemlidir ve tabii ki, şuurla olayları değerlendirmeye çalışmak gerekir yani her an uyanık olmak, bizler için tertip edilen olayları kaçırmamak, yeni yolda yürürken yeni yolun getirdiği o ince tesirleri alabilmek, onları fark edebilmek için farkındalığı yüksek tutmak devre sonlarında daha da büyük bir önem kazanır.
  Doğal olarak herkes Semavi Yönetimlere kendi dosyasını teslim etme telaşı ve arzusu içindedir, devre sonları Sıçrama zamanlarıdır. Evrensel sistemde, evrensel uygulamalarda kesin bitişler ve kesin başlangıçlar pek olmamaktadır, iç içe geçen alanlar gibi düşünülür ve günlük yaşamda uygulamaların yapılmasına da hayli önem verilir. Eski kalıp ve alışkanlıklar fark edildiği oranda, olaylara verilen tepkilere dikkat edilerek, eski tip yanıtlarla artık yürüyemeyeceğini de öğrenmiş ve anlamış olmak Güneş Kültü ile de tanımlanan bazı kozmik bilgilerin insan yaşamında sembolize edilmesini ve uygulamalarını da ifade eder.”

  Güneş ısısı ve ışığı yaratıcılık ve bilgelik olan Gündüz Yıldızı olarak da anılır ve doğal olarak tüm göksel fenomenlerin en çok öne çıkanıdır. Babil metninde, Ruhsal Yönetim’in gücünün büyüklüğü Güneş Tanrı’ya söylenen şu sözlerde ifade bulmaktadır:

  “Sen ki karanlığı aydınlatansın, gökleri ışıklandıran, aşağıda ve yukarıda kötülüğü yok edensin… Tüm prensler seni gördüklerinde mutlu olur, tüm tanrılar senden sevinç duyar”…

Dipnotlar

(1)   Trimurti, yeryüzündeki birçok inanç, gelenek ve mitolojide bulunan üçlü ilah grubuna (üçlemeye) Hinduizm ve Hint mitolojisinin
     çeşitli ekollerinde verilen addır.
(2)   Budistler’in dini yapılarına verilen ad.
(3)   Dogonlara göre Sirius yıldız sisteminden yeryüzüne gönderilenlerin taşındığı gemi. Daha geniş bilgi için bkz. Sirius Gizemi; RM
     yayınları.
(4)   Bu, göksel Güneşin görünmeyen özünü ifade eder. Bu öz insanın içinde doğuştan varolan ateşi beslemektedir.
(5)   Kanatlı Yıldız S: 190 SALT, Alparslan; Semboller; RM Yayınları; İstanbul 2006.
(6)   Batık Kıta Mu’nun Çocukları 1-James Churcward-Ege Meta Y. Kayıp Kıta Mu 2-James Churcward-Ege Meta Y. Mu’nun Kutsal
     Sembolleri 3- James Churcward-Ege Meta Y.

Kaynakça

· CHURCHWARD, James; Kayıp Kıta Mu; Ege Meta Yayınları; İzmir 2000
·
 SALT, Alparslan; Semboller; RM Yayınları; İstanbul 2006.
·
 BIEDERMANN, Hans; Dictionary of Symbols-Cultural Icons&The Meanings Behind Them; Meridian Printing; New York 1994.
·
 EBERHARD, Wolfram; Çin Simgeleri Sözlüğü; Kabalcı Yayınları; İstanbul 2000.
·
 CIRLOT, J. E. ; A Dictionary of Symbols; Dover Publications; New York 2002.
·
 COOPER, J.C.; An Illustrated Encyclopedia of Traditional Symbols; Thames&Hudson ; Slovenia, 2008.
·
 ELIADE, Mircea; Dinler Tarihine Giriş; Kabalcı Yayınları; İstanbul 2003
·
 HOOKE, S.H; Ortadoğu Mitolojisi; İmge Yayınları; Ankara; 1991.

Yayına Hazırlayan: Astroset Semboller Araştırma Grubu

Yayın Tarihi: 01.Nisan.2010
 
 

© Astroset 2004-2010