Felsefe

WWW.ASTROSET.COM

 

FELSEFE HAKKINDA GENEL YORUM

 Antik Çağ ve Yeni Çağ Felsefesi bölümünde incelenen tüm filozofların, değişik yaklaşımlarla insan-ruh-varlık-evren konularındaki görüşlerini kısaca ve özel olarak ele almaya, bilgi ve kültür dağarcımıza yeni bilgiler eklemeye çalıştık.

  Her filozofun kendi düşünce sistemine göre İnsan, Tanrı, Evren ve İnsanın sorumluluğu hakkındaki görüşlerini kısaca belirtmeye gayret ettik. Evrenin ve insanın bir de ruhsal yönü olduğunu ifade eden, insanı, evreni bir makine gibi görmeyen filozofları inceledik ve felsefeye de kısaca bir göz attık.

  Sizlerin de gözlemlediğiniz gibi felsefe da pratik uygulamalar yoktur sadece entelekt seviyede fikir verir. Teorik kaldığı, pratiğe uygulanamadığı için de, insanın tekamülüne dolaylı katkısı vardır. Özellikle Batı Felsefesi, bilginin bilmek için olduğunu iddia ettiğinden felsefeleri hiçbir zaman uygulama alanına girmemiştir. Oysa, Eski Mısır, Hint, İran, Çin uygarlıklarından ve İslam felsefesinde tasavvuf olarak uygulama alanı bulmuştur.

  Eski Mısır’da Hermesçilik adı altındaki ezoterik öğreti, öğrencilerine tatbikat da yaptırırdı. İran’da Zerdüşt’ün kurduğu Mazdeizm’de; Hint Vedalarında, Budizm'de, Çin’de Tao öğretisinde, Konfüçyüs öğretisinde uygulamalar hep ön planda yer almış ve bu öğretileri alanların uygulamalarını da yapmaları yani öğrendiklerini uygulamaları istenmiştir. Oysa Batı felsefesinde bilmek için bilmek amaç olarak alındığından uygulamaya pek yer verilmemiştir. Felsefi konular teorik olarak filozof tarafından incelenerek sunulmuş, bu tip bir bilgiyi nasıl uygulayacağınız ve yaşamınıza kazandıracağı pratik faydalar inceleme alanına pek girmemiştir.

  Doğulu felsefeciler, bilgiyi eylemsel işe yararlılık için aradıklarından, tatbikat alanında daha faydalı olmuştur diyebiliriz gönül rahatlığıyla…

  Yukarıda da belirtildiği insanın ruhsal yönünü ve evrenin amacını araştırması insanlık tarihi kadar eskidir çünkü insan kendisinde olmayan bir şeyi araştırmaz. Özellikle şunu da belirtmek gerekir ki, ruhsal fikirler ve çalışmalar temellerini filozoflardan almamışlardır. Doğrudan doğruya yapılan deneyimlerde hareket edilerek bir sistem meydana getirilmiştir ki bütün ruhsal öğretiler buna dahildir.

  Ruhsal öğretiler ve ruhsal uygulamalar, deneye ve deney sonuçlarının gerçeğe, günlük yaşama uyup uymadığına bakar. Bu yüzden ruhsal prensipler hiçbir filozofik sistemin malı olamaz. Felsefenin pek de uzanmadığı ve genellikle Müteal-Aşkın, akıl ötesi, deney ötesi denen konuları yaşamın içine indirmiş, insana yaşamın mana ve önemini öğretmiştir. Bu bakımdan okült bilimler ve dinlerle ilişki daha fazladır diyebiliriz çünkü okült bilimler ve dinlerin de kökeninde ruhsallık ve ilham vardır.

 
 

© Astroset 2004-2010