Metafor/Kuantum Evren

WWW.ASTROSET.COM

KUANTUM ve İLETİŞİM

  Kuantum farkındalık

  David Bohm düşünce süreçleriyle kuantum olayları arasında ilk benzerlikleri tanımladığında, düşünce süreçleriyle kuantum işlemleri arasında yani bizlerle elektronlar arasında sıkı bir bağ olduğunu düşündü ve araştırmalarını bu yöne çevirdi. Mesafeler arasında oluşan yani yerel olmayan kuantum korelasyonlarına olanak tanımak; şuur, farkındalık, düşünce gücü ve beyin arasındaki bağlantılara olanak tanımak demektir.
  Kuantum fiziğiyle günlük yaşam arasında nasıl bir iletişim nasıl varsa, spiritüel anlayışta da beyinde ve şuurda oluşan farkındalıkla ruh arasında öyle bir iletişim vardır.
Spiritüel anlayışta, beyinde ve şuurda farkındalık durumunu oluşturan ruh varlığıdır. Yatay veya dikey sistemlerden yani gezegenimizin çevresel etkilerinden, gezegen dışı sistemlerden ya da varlığın üst benliğinden gelen etkiler, perisprital (astral) beden ya da diğer tanımıyla şuur alanları aracılığıyla beyinde etkiler yaratır. Bazı bilgi taneciklerinin de varlık hazır olmadığı için astral hafızada saklandığı ve birey hazır olduğunda kullanıma alındığı da ezoterik tradisyonlarda açıkça ifade edilmektedir. Şuurun "teklik", "globallik" özelliği ruh varlığının özdeki tekliğinden, globalliğinden kaynaklanıyor.

  Kuantum fiziğiyle günlük yaşam arasında iletişim
  Bilimsel anlamda kuantum fiziğinin dünyasıyla bizim günlük yaşam gerçekliğini algılayışımız arasında en azından bir iletişim kanalı bulunduğuna dair ilk esaslı kanıt yaklaşık yüzyıl önce bulunmuştur. O dönemde retina üzerinde çalışma yapan biyofizikçiler, insan beynindeki sinir hücrelerinin tek bir fotonun emilimini (tek bir elektronun atom içerisinde bir enerji durumundan bir diğerine geçişini yansıtarak) kaydedecek hassasiyette olduklarını keşfettiler. Ve bu hassasiyet indeterminizm ve yerel olmayan etkiler de dahil, kuantum seviyesindeki tüm garip davranışlardan etkilenecek derecededir.

  Daha sonraki deneyler kuantumun bu belirsizliğinin beynin sinir birleşme noktalarını (nöron snapsları) çevreleyen kimyasal konsantreler içinde rasgele varyasyonlar biçimindeki işleyişinden ileri geldiğini kanıtladı. Bu konsantreler hangi nöronda 'ateşleme', yani diğer nöronlarla elektriksel temas yapılacağını belirlerler ve çok hafif, belli belirsiz, kuantum-seviyesi varyasyonları bile ateşleme potansiyellerini etkileyebilir. Aslında, nöronların ateşleme seviyeleri, tıpkı diğer kuantum işlemlerinde olduğu gibi, belli bir statik kanuna göre belirlenir. Beynin 10/10 nöronundan 10/7 sinin herhangi bir anda bir kuantum seviyesi fenomenini kayıt edecek hassasiyette olduğuna inanılıyor. Fakat, tek tek nöronların ateşleme yapmaları, beyin şuurlu eylemlerini yaparken gösterdiği karmaşık işlemleri açıklamada pek yeterli değildir.
 Fakat, Penrose, Marshall e Orlov'un ileri sürdüğü gibi, şuurun fiziksel temeli, tüm ima ettiği özgürlükle beraber bir çeşit kuantum mekaniksel fenomen ise çok büyük bir kısmı henüz açıklanmamış demektir. Örneğin, bu nasıl bir kuantum işlemi olabilir ve beynin hangi özellikleri bunu sağlayabilir? Ancak böyle temel bazı sorulara yanıt bulmaya çalışarak, kuantum fiziğine dayalı şuur modelinin daha gerçek bir anlamı olmasını sağlayabiliriz.

 

© Astroset 2004-2010