Ezoterizm ve Gizemcilik

WWW.ASTROSET.COM

BÜYÜK İNİSİYELER
III

 

İnisiyelerin Vazife Hazırlığı

  Yüksek enerjilerle ve dikey bir duruşla var olan bir organizasyon, sinesinden bir vazifeliyi yeryüzünü ışıtmaya gönderirken kimbilir ne ince araştırmalar yaparak özenle hazırlanmış bir plan-program hazırlar. Çünkü peygamberler ve büyük inisiyeler, vazifelerini otomatik tarzda yapmazlar. Aksine kozmik bir göksel bir organizasyon ve bilgilendirilme sürecine tabidirler ve her şey en ince detaylarına kadar gözden geçirilerek, üst hiyerarşilerin izni alınarak hazırlıklarını tamamlarlar. Dünya hafızasının akaşik kayıtları detaylı incelenir, sunulacak öğretinin insanların karmalarına cehit  ve kapasitelerine uygunluğu seçilir, yer, zaman-mekan tespiti tek tek hesaplanır, ölçülür, biçilir. Ne yüce, ne ulu araştırmalardır bunlar... İşte bir peygamber böylesine görkemli bir etüdün ürünü olarak, vazifesine bizzat kendisi talip olur. Bu yüce vazife ona otomatik bir işleyiş olarak sunulamaz... Vazifesini önce ait olduğu ruhsal planda, ruhsal organizatörlerin de desteği ve yardımıyla hazırlar ve vazifesini unutmuş olarak bir yeryüzü insanı gibi doğmaya hazırlanır. Ama bağlı olduğu ruhsal plan, ruhsal aile tüm yaşamı boyunca ona sürekli uyaranlar gönderir ve her zaman ruhsallığın koruyup, gözeten şemsiyesini adeta bir koruyucu gibi başının üstünde taşır... Dünya gezegenine doğuşun en önemli icaplarından biri olan unutma vetiresinin, onu, yapacağı kutsal vazifeden alıkoymaması için göksel yardımcıları ve yol göstericileri de her an görev başındadır.

  Yeryüzüne indiği andan itibaren onun vazifesiyle ilgili yayını o küçücük dimağdan yayılmaya başlar. Biz onu, küçücük bir dimağ veya bir bebek vücudu gibi algılarız. Oysa gerçek bu değildir. O küçücük bebek bedeni sadece bir konsantrasyon aracıdır. Esasında o büyük ruh, o yüce varlığın ruhu, yeryüzüne bedenlenerek asıl işini yani mantal yayın sürecini  başlatmıştır bile... Bu mantal yayın, gelecekteki  vazifesinin hizmet kadrosunu tayin eder. O yayını alan, mantal alıcısını hazır tutan, ona akort olan, uyum sağlayan varlıklar zaten bir bir çevresine enkarne olmaya ya da yaşadığı yere gelmeye başlarlar. Çölün diğer yakasındaysa da bir itilimle veya dünyasal bir sebeple, birlikte çalışacağı vazifeliye doğru çekilmeye başlar. Ve böylece inisiyelerin çevrelerindeki ilk inisiyasyon halkaları mantal yayın vasıtasıyla oluşmaya başlar.

  İnisiyeler, sürekli olarak yüksek mantal düzeyli yayında bulunan, günlük yaşamlarını bile bir tür tefekkür hali içinde yaşayan kişilerdir. Sadece inisiyeler değil, evrenle, insanla ilgili konularda veya herhangi bir bilgi üzerinde sürekli derin düşüncelere dalarak, çeşitli bilimsel etüdler yaparak sentezlere ulaşan insanlar da, mantaliteleriyle devamlı bir zihinsel yayın halindedirler. Hiç haberimiz olmadığı bir yerde bulunan, hiç tanışmamış olduğumuz ama mantal yayını güçlü olan bu kişilerin yayınından hepimiz yararlanırız. Bu bir zihinsel ya da mental tohumlama işlevidir. Herkes diğer kardeşlerine görünmeyenden de destek verir.

  Gezegenin büyük bir değişimin eşiğinde olduğu bu uyanış günlerinde; ışığa hizmet veren, mantal yayını pozitif ve güçlü insanların yayınlarından, yeni bir bilgiyi araştırmaya, anlamaya çalıştığımız zamanlarda yararlanıyor ve besleniyoruz. Mantal yayın bizim mantal bedenimize siner, zaman içinde bir eleksiyondan geçerek, bizdeki diğer unsurlarla bir kombinasyona girer. Nihayet zihin seviyemize kadar iner. Ve bazı anlayış kolaylıklarına, hızlı algılamalara, ilhamlara ve imajinasyonlara sebep olarak bazı düşüncelere karşı sempati duymamızı sağlar, yatkın ve uygun hale girmemize neden olur. O büyük inisiye, bizden yüzyıllarca önce yaşayıp o yayını yapmış olabilir ve bizde bugün, o güçlü yayının etkisinden yararlanabiliriz. Çaba ve sentez yapma gücüne göre bilginin yüreğimize sinmesi bu olağanüstü mantal akışlar ve yayınlarla gerçekleşir. Dinlerde, sanıldığı gibi sadece okuyarak, öğrenerek, ezberleyerek öğrenilmez. O dini yaymakla vazifeli doğmuş olan yüce peygamberin, bilgisine olan tefekkürü, konsantrasyonu sürekli yayın halindedir. Ve böyle bir mantal yayın alanına giren kişilerin, bilginin ilkelerine olan bağlılıklarını kolaylaştırmalarını sağlar.

  Bu mantal yayın uygulamalarının en güzel örneklerine hem İsa’nın, hem Muhammed’in yaşamında rastlamak mümkündür. İkisi de çevrelerindeki insanların çoğunu sadece birkaç sözle ikna edebilmişlerdir. Hatta Muhammed’i öldürmek için evine baskın yapan Ömer’in, o sırada okunan Kur’an nedeniyle elinin ayağının kesildiğini herkes bilir. Okunan o kelamda, peygamberin vahyiyle ilişkili yüksek bir mantal yayın ve yüksek enerjilerin kademeli yayımı vardır.

  Bizim normal yaşamımızda da bu böyledir. Yaşam tesadüflerden oluşmuyor. Bir aksiyon varsa o aksiyonun projesi, senaryosu çok daha önceden hazırlanmış ve yazılmıştır. Başta aksiyonun sahibi olan kişi, sonra onun ardındaki diğer halkalar genişleye genişleye yapılacak olan vazifenin yolları açılır.

  Mantal hazırlık yapılmadan bir doğum söz konusu değildir. Hatta, o mantal, hazırlıktan sonra  birkaç yaşam deneyimi daha geçirilir. Uygulamalar ve hazırlık için geçirilen yaşamlardan sonra, sonunda o varlık, vazife kadrosuna dahil olmaya hak kazanır. Örneğin, Ebu­bekir, Ömer, Osman, Ali gibi varlıklar rastgele, bir kavme mensup, akrabalık zihniyetiyle seçilmiş varlıklar değildir. Ya da İsa’nın çevresindeki on iki havarileri, Musa’nın kardeşi Harun, onun yanındaki kırklar, yetmişikiler tesadüfen meydana gelmiş topluluklar değildir. En azından birkaç yaşam vazife uygulama modelleri üzerinde çalışmışlar, hataları mümkün olduğu kadar ortadan kaldırmaya  uğraşmış, gerçek fiziki uygulama başladığında hatasız iş yapabilecek hale gelmiş, yetişmiş varlıklardır.

  Her peygamber vazifelidir. Evren enerjisini insanlığın hayrına ve selametine kullanmak üzere kendisinde yoğunlaştırarak, paratoner vazifesi görecek böylesine yüce bir varlığın, organizayon sistemine uygun bir geçmişi vardır. Yani, peygamber olarak varlıklara Evren Bilgisi’ni nakledecek olan kimse, bu ödevini ifa etmeden önce Yüksek Ruhsal Yönetici sisteme, bu görevin talibi olduğuna dair beyanda bulunur. Büyük İnisiyeler, Semavi Yönetimlerin programlarını tatbik eden varlıklardır. Her türlü mizansen onların bu gezegensel görevlerini ifa edebilmelerine göre tanzim edilir.

Ülkemizdeki Neo Spiritüalizm Üstadları

  Biz insanları, varlıkları, dostları neleri ile severiz? Ne yüzlerin şekilleri, ne bedenlerin biçimleri, ne de kılık ve kıyafetleri insanların birbirine bağlamaya kafi değildir. İnsanları birbirine bağlayan, birbirine yaklaştıran, birbirine ısındıran ve birbiriyle sempatize, hülasa birbirini arattıran tek amil onların birbirlerine karşı olan aksiyon ( tesir ) ve reaksiyonlardır ( karşı tesir). Yani insanlar yaptıkları işlerle, ortaya koydukları eserlerle ve kendilerine vaki tesirlere ve bu tesirlerin neticelerinin idrakiyle kıymetlenirler. Ve varlıklarını da başkalarına karşı ancak böylece kıymetlendirirler. Mermer taş gibi pasif bir insan canlı olsa da nihayet bir taş parçasından daha kıymetli ve makbul olamaz....Bedri Ruhselman

  Büyük İnisiyeler bir diğer adıyla Gerçek Üstadlar hakkında  açıklamaya çalıştığımız bu genel kavramlardan sonra ülkemizde yaşamış iki gerçek üstattan, iki büyük inisiyeden de özellikle genç kuşakları haberdar etmek, onlardan da söz etmek ve saygıyla anmak isteriz.

  Günümüzün yozlaşan dünyasında her şey gibi Spiritüalizm de kendi payına düşeni almakta, binbir emek, alınteri, çaba, çalışkanlık, dürüstlük, ilke ve yasalara bağlılık, erdem, sağlam karakter gibi özellikler gerektiren bu ruhsal yolda dejenere edilmektedir, bu dejenerasyonun bilerek veya bilmeyerek yapılması sonuçları  değişmiyor maalesef... Etrafımız iki üç seminere katılmak, birkaç kitap okumakla kendini bilge zanneden ve başkalarını aydınlatmaya, inisiye etmeye, enerji dağıtmaya çalışan; bu vesile ile egosunu tatmin etmeye ya da ruhsal konuları kişisel amaçları için kullanmaya çalışan insanlarla dolu… Devre sonunun özel şartları gereği her şey serbest, herkes asıl kim olduğunu göstermekle mükellef ama iyi niyetli, sağduyu sahibi ve saf insanları uyarmak da ayrı bir görev… Ülkemizde neler olup bittiğini merak edenler, bu değerli iki insanın zorluk ve inanç dolu yaşam öykülerini tetkik ederek pek çok bilgi sahibi olabilirler…(www.bilyay.org.tr)

  Yaşamı ifade tarzındaki sadeliği, çalışkanlığı, disiplinli yapısı; mütevazı evi, eşyası, kitapları; sohbeti, konferansı, öğütü, eleştirisi, dürüstlüğü, açıksözlülüğü, bilime ve bilimsel araştırmalara duyduğu derin ilgisi; sevinci, neşesi, merhameti; azmi, iradesi, kudretiyle  ve bir insan olarak sayılması mümkün olan tüm eylem ve erdemleriyle Üstad Dr. Bedri Ruhselman'nın özellikle ülkemiz ve hatta tüm uluslar içinde Neo Spiritüalizm başlığı altında açtığı yeni ışıklı yol, hala işlerliğini korumakta sürekli gelişmekte ve yenilenmektedir. Belli bir süreç içinde de, onun kendi arzusunun bir karşılığı olarak Spiritüalizmi-Bilimle birleştiren yeni bir köprüde nihai amacına ulaşacaktır.

  İnsanlığın kendini bilme- evreni keşfetme yolculuğundaki tekamülünde ona yol ve ışık gösterecek olan bilgileri; şuurlu olarak bir sistem ve tertip dahilinde sunmak üzere yaşamı boyuncu hiç durmadan çalışmış bir insan olarak Dr. Bedri Ruhselman üzerine aldığı vazifeyi bilerek, isteyerek, karşılıksız yapan vazifeli fonksiyonerlerin hakkı olan sonuca ulaşmış bir kişidir. Günümüzde binlerce, milyonlarca kişi bir anahtar niteliği taşıyan ruhsal bilgilerle, ellerindeki mevcut bilgileri daha iyi anlamakta, yorumlamakta ve uygulamaktadır. Bir bilginin gerçek olup olmadığı; onun sarıp-sarmalayıcı, koruyup-kollayıcı ve her şeyi tek bir şemsiye altında bir birlik ve bütünlük içinde tutup, ileriye taşıyıcı niteliklerinden anlaşılır.

  Dr. Bedri Ruhselman gibi değerli şahsiyetleri gözümüzde ve ruhumuzda canlandırabilmek için kişisel düşüncelerimizden ziyade, vesika değeri taşıyan ve objektif olan olaylara göz gezdirmek ve yaşam öykülerini incelemek daha gerçekçi olur:

  Dr. Bedri Ruhselman çalışmaları sırasında ruhi irtibat celselerinin özelliği nedeniyle bir müddet sıkı bir çalışma mecburiyeti ile karşılaşır. Çalışma saat ve karakterini kendi resmi vazifesinin saatlerine uydurmayı aklından bile geçirmeden derhal çalışmakta olduğu kurumdan bir müddet için izin ister ve verilmediği takdirde istifasının hazır olduğunu bildirir.

  Bir başka çalışma esnasında irtibatta bulunduğu bedensiz varlığın tavsiyesini yerine getirmek üzere ve fantomik bir tezahürün tespiti için günlerce gece dahi uykusuz kalma pahasına medyomun başında beklemekten yılmaz. Çalışmaları sırasında uyumayı ve hatta yemek yemeyi unuttuğu, sağlık sorunları olmasına rağmen bıkmadan usanmadan geceler boyu çalıştığı, kendisiyle birlikte çalışan arkadaşlarının sık sık anlattığı anıları arasındadır.

  Ezoterik bilgi çalışmalarımızda edindiğimiz sonuçlara göre büyük devre sonlarından evvel insanlığa onların en dar zamanlarında yardım edecek bilginin verilmesi için bir kuyruklu yıldız misali gelip geçen varlıklar zuhur eder. Bu varlıklar bazen bilinir bazen bilinmezler. Şimdi anlaşılıyor ki Ruhselman kisvesinde gelip geçen kişi esasında dünyamızın malı değil, bu kuyruklu yıldız misali gelip geçenlenlerden biriydi. Sağ iken anlaşılmadı, gereğide yoktu... ( Ruh ve Madde Şubat 1971 - sayı 133 )

  Ruhçuluğun ne olduğunu, ne yapmak istediğini, öz yapısının hangi hakikatleri taşıdığını, dünya insanının manevi tekamülünün hızlanması için nelerin gerektiğini resmen 1946 yılından bu yana ülkemizde başlatan Dr. Bedri Ruhselman, yayımladığı eserleri ile dünyada ancak Spiritüel bilimle çok gelişmiş olan kişilerin sır olarak sakladıkları Hakikatleri açıkça ve sade bir şekilde ifade etmiştir. Üstadın bilime ve bilimsel araştırmalara duyduğu saygının önemi bizlere her geçen gün onun ne kadar haklı olduğunu hatırlatmakta, bilimle-spiritüalizmi ve tüm kadim bilgileri birleştirme, bilgiyi yeni bir potada eritme çabasına bir ışık tutmaktadır…

Ergün Arıkdal

  Tüm yaşamı boyunca yaptığı faaliyetler, eylemleri, söylemleri, kitapları, konferanslarıyla zihinimizde ve ruhumuzda yaşattığımız günlük realitelerimizin çok üzerinde ki bilgelik realitesine bizleri halen çekmekte olan bir başka büyük inisiye Ergün Arıkdal’ın, dünya vazifesinin son bulduğu günden bu yana epey zaman geçti. Bu zaman zarfında hiçbir bilgi ve olay O'nun bizlere aktardığı '' Hakikkat'' leri ortadan kaldıramadı.

  Ergün Arıkdal, Evrensel Işık- Bilginin ve Güneş Okulu’nun inisiyelerinden biri olarak, çağlar boyu süre gelen vazife halkasını tıpkı Üstad Ruhselman gibi bizim ülkemizde tamamladı. Daha aydınlık bir evrim aşamasından aslını unutmuş insanlığa yardım etmek maksadı ile dünyaya enkarne olan Ergün Arıkdal, insanlık tekamülünün bilgisizlikten bilgi aydınlığına geçiş devresinde '' şafak vaktini'' hazırlayanlardan bir Tanrı eri idi. İsminin ve dünyasal kimliğinin ön planda olmasından hiç hoşlanmaz, kendisine üstadım diye hitap edenlere büyük bir tevazuyla, ‘hasbelkader’ yani kaderim gereği derdi. Hasbelkader sözcüğü halk arasında yanlışlıkla tesadüfen gibi anlaşılmakta ise de asıl anlamı üstadın belirttiği gibidir. Tüm yaşamı boyunca sadece vazifesini ön planda tutan bu müstesna insanın nükte dolu konferansları, konuşmaları hala dinleyenlerin kulaklarındadır. Bilgiyle ince bir nükteyi bir arada taşıyan ve aktaran üstad dinleyenleri gülümsetirken, onların bazı gerçekleri daha iyi anlamalarını sağlardı. Özel bir hitabet yeteneğine sahip olduğu için  her türlü sohbeti belli bir hedef ve konsantrasyon içinde vazifeye bağlamayı çok iyi bilir, dinleyenlerini halden hale sokarak bilgiyi rahat almalarını sağlardı.

  Dünya tekamülü öğretim kadrosu içinde aldığı kutsal vazifesini noksansız ve en iyi şekilde tamamlayan Üstad Ergün Arıkdal’ın evrensel bilgisini; öğrenmenin, öğretmenin en iyi yolu: Bilgiyi uygulamak ve uygulattırmaktır.Uygulamaların zorluğunu, onun bilgelik dolu dürüstlüğünü, adalet duygusunu ve ne tür haksızlıklarla savaşıp, bilgi ve vicdanı baştacı etmeyi nasıl başardığını anlayabilmek, hissedebilmek için zorlu yaşam öyküsünü incelemek, örnek almak gerektiğine inanıyoruz. (www.bilyay.org.tr)

İçimizdeki mum ışığı

  Kutsal vazifesini tamamladıktan sonra dünya realitesini terk ederek aramızdan ayrılan tüm inisiyelerin ve gerçek üstadların, idraklerimizde git gide devleşen şahsiyetleri, şuurlarımızda git gide genişleyen ve bizlere daima yeni kapılar açan bilgi ve kudretleri, vicdanımızda git gide derinleşen ahlaki değerleri ve yüksek seviyeli insanlık idealleri karşısında saygı ile eğiliyoruz…

  İnisiyelerin tekamülün hakiki bilgiler ile hız almasında gösterdikleri cehit ve cesaret insanlık ailesi olarak bizlerin umudu ve ışığıdır. Vicdanlarımızın ihtiyaç duyduğu o minik ışığı onların ellerinde taşıdıkları meşaleden almakta ve bir zincir halinde birbirimize aktarmaya çalışmaktayız. O, minicik bireysel ışıklardan oluşan aydınlık belli bir eşiğe ve aşamaya geldiğinde öyle çok şeyi aydınlatabilir ki, bizler bile şaşırabiliriz…

 

Sözlük:

İnisiye:   Kendisi ve başkaları için yol açan, yolda yürüyen ve yürüten, evrensel   yasalarla uyumlu, arınma ve aydınlanma yolunda sürekli kendini tanıma çalışmaları içinde olan kişi ve kişiler.

İnisyasyon: İnsanlığın kadim geleneklerinin devamını sağlayan ezoterik, gizli, içsel bilgi. Bu bilgiler belli bir süre, belli bir öğretiye bağlanılmadan tam manasıyla disiplinli bir şekilde aktarılamaz. Eğitim Gökyüzünden de Yeryüzünden de yapılabilir. Kişiye göre değişir. Ruhsal Dünyadan veya Yeryüzünden belli bir disiplin içinde program ve eğitim alarak, kendini tanıma, geliştirme, aydınlanma yolunda yürüyen kişinin yaptığı uygulamaların tümü.

İnisiyatör: Batıni ve içrek bilgilerin sınırlı sayıda insana aktarılmasında görev alan kişi. Üstad, kılavuz, yol gösterici, Kutup, Mürşit. (İnisiyatörün Kişisel tekamül noktasına göre bu verilen isimler değişir.) Çeşitli imtihanlar aracılığıyla kişilerin kendi ruhlarında yaşadıkları Hakikat’lerin onlara gösterilmesi, eğitilmesi, farkındalığının yükseltilmesi için çalışan kişi.

Enkarne: Bedenlenmiş

Fantomik: Hayaletimsi

Skala: Makam veya tekamül boyutu, enerji frekans aralığı.

Konsantrasyon: Odaklanma, tefekkür, bir konuda yoğunlaşma.

Ezoterik: İçsel veya Batıni

Doktrin: Öğreti

Mental: Zihni veya düşünceye bağlı olan

İmajinasyon: Düşünce yoluyla harekete geçirilen yaratıcı imgeleme. Tüm Mental çalışmalarda ve NLP tipi uygulamalarda kullanılır.

 

Kaynakça:

Edouard Schure- İnsanlığı Aydınlatan Büyük İnisiyeler (Dinlerin Gizli Tarihi Roma - Krişna - Hermes - Musa -Orfe - Fisagor - Eflatun - İsa - Zerdüşt – Muhammed)  -Ruh ve Madde Yayınları-2006

Ruh ve Madde dergi ve cilteri sayı:

Şubat-1964    sayı  49

Şubat-1967    sayı  85

Şubat-1968    sayı  87

Şubat-1969    sayı  109

Şubat-1970    sayı  121

Şubat-1971    sayı  133

Şubat-1972     sayı 145

Şubat-1973     sayı 157

Ruh ve Madde Dergisi 50.inci yıl özel sayısı.

Metapsişik Terimler Sözlüğü- Ruh ve Madde Yayınları.

<< ÖNCEKİ BÖLÜM

Yayın Tarihi:06.Ağustos.2012

 

© Astroset 2003-2012