Kadim Bilgelik

                   Maya-Mısır-Asya-Anadolu Ortak Kültürü  73

WWW.ASTROSET.COM

 

DİL GRUPLARI

Doç. Dr. Haluk BERKMEN

  Buraya kadar aktarmaya çalıştığım bilgileri özetlemek isterim. Birçok örnekleri ile oldukça ayrıntılı bir şekilde belgelediğim yazı ile dil arasındaki yakın ilişki şu sonuçlara ulaşmamıza olanak tanımaktadır:

1- Bereketli bir coğrafi bölge olan Hazar denizinin doğusundan başlayarak doğuya doğru yayılan geniş verimli
    araziler, insanların tarımı ilk olarak başlattıkları bölgelerdir.
2- Bu geniş bölgelerde yaşayan halk sadece gündelik gereksinimlerini karşılamakla kalmamış, manevi değerler de
    geliştirmişlerdir.
3- Manevi değer üretimine en büyük etken, gökte her gün ısı ve ışık veren güneş olmuştur.
4- Güneşe tanrının bir görüntüsü olarak baktıklarından daire veya spiral damgaları taşlara resim veya kabartma
    şeklinde kazımaya başlamışlardır.
5- Zamanla yönetici kişinin de kutsal olduğu inancı ile onun simgesi olan artı işaretini daire ile birleştirerek “Tengri”
    damgasını oluşturmuşlardır.
6- İklim şartlarının değişimi sonucu, bölgelerini terk eden bu insanlar at sayesinde çok uzak bölgelere kısa zamanda
    dağılmışlar ve kültürlerini yeni tanıştıkları halklara aktarmışlardır.
7- Dilleri bir Asya dili olmasına rağmen yerel dillerin de katkısı ile yeni dil gurupları oluşmaya başlamıştır.
8- Bu dil guruplarından en fazla dile bölünmüş olan iki gurup, Hind-Avrupa ve Sami dil guruplarıdır.

  Resimde görülen haritada kırmızı daire içindeki bölge bereketli coğrafi bölgedir. Yayılma bu bölgeden başlamıştır. Çeşitli dalgalar halinde gerçekleşmiş olan bu yayılma günümüzden binlerce yıl öncesinden başlar ve çeşitli dalgalar halinde devam eder. Bu bölgeden yola çıkan insanların en kolay yerleştikleri bölgeler Asya kıtasının geniş stepleridir. Resimde lacivert ile gösterilen bölgede konuşulan dil grubuna Altay dil grubu diyebiliriz. Altay dil grubuna en yakın grup Ural grubu olup, koyu yeşil gösterilmiştir.

  Haritada Hind-Avrupa dil grubu açık mavi ve Sami dil grubu da açık yeşil görülmektedir. Bu yayılımın en ilginç örneklerini Dene-Kafkas dil grubu vermiştir. Çince, bazı Kafkas dilleri, Bask dili ve Kuzey Amerika yerli denilen halkın bazı dilleri Dene-Kafkas grubuna dahil edilmektedir. Bu konu ile ilgili birçok kaynak vardır. Kamçatka dil grubu sadece kuzey-doğu Asya bölgelerinde kalmamış, Amerikanın kuzey bölgelerine, hatta Grönland’daki Eskimo (İnuik) halkının yaşadığı soğuk bölgelere kadar yayılmıştır.

  Güney doğu Asya bölgelerinde konuşulan Ostik-Avustralya ve Pasifik dil gruplarının kökeni de Altay dilleridir. Keza, orta ve güney Amerika dilleri de Asya kökenlidirler.

  Burada belirtmek istediğim bir nokta da şudur: Ya,

a)  Bu açıklama ve kanıtlar çerçevesinde  insanların, iddia edildiği gibi, Afrikadan dünyaya yayılmış oldukları savı yanlıştır. Veya,

b)  İnsanlar Afrikadan dünyaya yayılmaya başladıkları dönemlerde (yaklaşık 1 milyon yıl önce) hiçbir dil sahibi değildiler.

  Çünkü, Afrika dil gurubu olan Niger-Kardofan ve Khosian dil grupları oranın halkı dışında hiçbir bölgede konuşulmamaktadır. Eğer dil sahibi olsalardı bu dil gurubunun etkilerine rastlamak mümkün olmalıydı.

  Diğer önemli bir nokta da şudur: Rus dilcileri Asya dilleri üzerine başlattıkları ve sonraları Hind-Avrupa ile Sami dil guruplarını kattıkları araştırmaları sonucunda, ortak bir kök dilin varlığını kanıtlamışlardır. Asya çıkışlı bu kök dile verdikleri isim Nostratik olmuştur. Nostratik adının anlamı “Bize ait olan” olmakta ve “biz” derken Hind-Avrupa dil grubunu kast etmektedirler. Oysa ki, Asya kaynaklı kök dilin Ön-Türkçe olarak tanımlanması ve bu adla dünyada kabul görmesi gerekmektedir. Ancak, böyle bir sonuca ulaşmak kendiliğinden, hiçbir gayret göstermeden ve bilimsel kanıtlar sunmadan gerçekleşemez. Benim Kadim Bilgelik başlığı altında sunduklarımı sadece bir giriş, bir “mukaddime” olarak kabul ederek, bundan sonra daha kapsamlı çalışmalar yapılması dileğiyle bu diziyi sonlandırıyorum.

 
<< önceki yazı

Yayın Tarihi:[02.Ağustos.2007- 05.Aralık.2009]

 

© Astroset 2004-2010