Makale

WWW.ASTROSET.COM

ASTROLOJİ, DİN VE BİLİM (8)

Dr. Gustav-Adolf Schoener
Çeviren: Işık UÇKUN

Ezoterik Astroloji

  Bilimsel yöntemlerin artan kesinliği ve rasyonelliğe adanan bir teoloji, astrolojinin onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda kabul gören bir kültürden çıkarılmış olduğu gerçeğinin yanında aynı zamanda güven oluşturan bir tablo çizmektedir. Bununla birlikte, astroloji bir yeniden canlanma süreci yaşamaktadır, ancak bu elbette gelişen doğal bilimler dahilinde değil, öncelikle ezoterik halkalar dahilinde olmaktadır. 1875’te, Theosophical Society (Teozofi Derneği) kuruldu. Bu derneğin kurucuları, öte alemden bazı varlıklardan, bazı üstatlardan talimatlar aldıklarını açıkladılar. Onlardan, tüm dinlerde varolan ezoterik öğretilerin bilinmesini sağlamaları talimatını almışlardı. Kısmen Budist ve Hindu öğretilerine ve aynı zamanda da mistik Hıristiyan ve Yahudi tradisyonlarına güveniyorlar ve onları kendileirne göre yorumluyorlardı.

  Modern doğal bilimler ve sihirli, ilahi güçlerle dolu olan dünyanın ruhsal doğası hakkında konuşmak öncelikli ilgi alanlarıydı. Tüm doğa, taşlar, bitkiler, hayvanlar, kadim zamanlarda olduğu gibi gizemli ilahi güçlerle doluydu. Teozofik öğretilere göre, kabul edilen doğal bilimler tamamlanmış sayılamaz, çünkü onlar sadece doğaya dair çanağın dışını araştırmaktadır. Yani doğada işler halde olan canlı, spiritüel güçler doğal bilimlerde göz önüne alınmamaktadır. Dolayısıyla teozoflara göre, gezegenler sadece cansız, fiziksel cisimler olarak görülmemelidir. Aynı zamanda cansız cisimler oldukları da doğrudur, ancak içlerinde onlarla birlikte çalışan canlı özlere sahiptirler.

  Bu bağlamda, astroloji ondokuzuncu yüzyılın sonunda yeniden gelişebilme potansiyeline sahipti. Gezegenler ve zodyak burçları şimdi tekrar ortadaydı, hatta bunlar, doğal özelliklerine ilave olarak, kendilerinden gizemli ışınların yayınlandığı tanrılar olarak görülmekteydiler. İngiliz Alice Ann Bailey (1880-1949) Esoteric Astrology (Ezoterik Astroloji) [48] adında, modern astrolojinin dünya görüşü açısından vazgeçilmez olan kitaplardan birini yazmıştır. Burada zodyağın çeşitli gezegenleri ve burçları, onlara tekabül eden güçler ve fonksiyonlarla birlikte açıklanmaktadır. Alice Bailey’e göre, görünür kozmos tüm göksel cisimleriyle birlikte belirli bir göksel hiyerarşiyi yansıtmaktadır. O aynı zamanda İsa ile, bu göksel hiyerarşi içindeki astrolojik-kozmik yorumuyla da ilgilenmektedir. Ayrıca, yakın zamanda gerçekleşecek olan “İsa’nın ikinci gelişi” ile birlikte bir “Yeni Çağ”ın başlayacağını savunmuştur.  

  Alice Bailey, astrolojinin dünya görüşünü tıpkı kadim astrologlar gibi kozmosu açıklayarak yeniden canlandırmıştır. Bu görüşe göre gezegenler belirli ruhsal varlıklara tekabül ediyordu. Bailey aynı zamanda yakın zamanda gerçekleşecek olan “ikinci kez geliş”i de astrolojik olarak yakında gerçekleşecek olan “Kova Burcu çağı” [49]  ile ilgili olarak açıklamıştır. Söz konusu Kova Burcu Çağı, gerçek bir astronomik hesaplama üzerine dayalıdır; ilkbaharın başlangıcı zodyakta dünyanın kendi ekseninde belirli bir hareketine bağlı olarak yavaşça ilerler ve yirminci yüzyılın sonunda “Balık” burcundan çıkarak “Kova” burcuna girer. Şu anda bu değişimin aynı zamanda insanlar arasında da, yüksek bir ruhsal gelişimle bağlantılı olduğu kabul ediliyor.

  Alice Bailey’in eseri ile astroloji bir kez daha dünyanın ruhsal bakımdan da yorumlanmasını sağlama ve aynı zamanda da bilimsel bilgiyi bu amaç için kullanma talebini açığa çıkarmıştır. Böylece astrolojinin kadim içeriği, din ve aynı zamanda da bilim olarak  bir kez daha ele alınmıştır. Bununla birlikte, Bailey horoskoplar üreterek pratik rehberlik sağlama konusuna eğilmemiştir. Bunun yerine tüm kozmosun ilahi bir yönetim düzenine tabi olduğunu sunmakla çok daha fazla ilgilenmiştir.

 
William F. Allan

  William F. Allan (1860-1917) “Allan Leo” (Aslan Allan) olarak bilinirdi çünkü aslan burcunda doğmuştu ve astrolojinin uygulamalı yanı üzerine çalışıyor, horoskop yorumları yapıyordu. Bir İngiltereli olarak aynı zamanda Teozofi Derneği’nin de üyesiydi ve Londra’da bir dergi çıkarmış, ayrıca astroloji üzerine, Paris ve New York’ta da ofisleri olan bir yayınevi kurmuştu. Kurduğu yayınevinden, isteyen herkes “bir şilinlik horoskop” çıkarttırabiliyordu. Küçük bir ücret karşılığında, her ilgili kişi kendi Zodyak burcunu, yükselenini ve doğum anındaki gezegenlerin pozisyonlarını fotokopi olarak alabiliyordu. Her kişi böylelikle “kendi” burcunun ve “kendi” yükselen burcunun ne anlama geldiğini kısa bir özet halinde okuyabiliyordu. [50] Bu yorumların temeli göksel cisimlerin kadim tanımlamalarıydı. Örneğin bir horoskopta gezegen ve savaş tanrısı Mars’ın yükselen olarak bulunması (yani Mars’ın doğu ufkunda bulunması) o kişinin  tıpkı Roma Savaş Tanrısı gibi canlı ve agresif bir yüz ifadesine sahip olmasına neden olur. Bu pozisyonda Venüs etkisi altında olanlar ise tıpkı Roma aşk tanrıçası gibi fiziksel güzellikleri ile dikkat çeken kişiler olacaklardır. Böylelikle, her kişiye teolojik anlamda hayattaki kendi kişisel eğilimleri ve amacı verilmiş oluyordu.

  Ezoterik astrolojiye ilişkin bu yazıda, Budizm ve Hinduizm’den bilinen öğretiler hem ayrı ayrı verimli, hem de birleştirilmiştir. İsa ile birlikte Buda da teozofide merkezi bir rol oynar. Bu sadece Buda’yı değil, aynı zamanda onun karma ve yeniden doğuş öğretilerine de işaret etmektedir ki bu sadece genel teozofik öğretiye değil, aynı zamanda ezoterik astrolojiye de akmış bir bilgidir. Karma ve yeniden doğuş, bir insanın karakterinin ve deneyimlerinin geçmişte yaptıkları ile belirlendiği anlamına gelir. Böylelikle horoskop astroloğu karması ve bunların sonucu ortaya çıkan görevleri ile ilgili olarak bilgilendirir. Özel bazı yöntemlerle çalışan  “Karmik horoskop analizi” bugün bazı astroloji okullarında  öğretilmektedir ve bu okullar sözkonusu analiz konusundaki eğilimden gelişerek ortaya çıkmışlardır. Zürih’teki “Astrodata” da bunlardan biridir. [51]

  Bütün bu anlatılanlardan, ezoterik astrolojiden uygulamalı horoskop yorumuna geçişin belirsiz olduğu ortaya çıkarken, ezoterik temelli horoskop yorumunun tam olarak nerede günlük tahminler yapan popüler astrolojiye geçiş yaptığını belirlemek zordur. Yine de çok şey söylemek mümkün, Alan Leo’nun ticari olarak takip edilen astrolojisi basım yoluyla yayınlanarak yayılmaktaydı ve böylelikle medyanın büyük bir kesimi için modern horoskop yorumu yolu açılmış oluyordu. Gazeteler ve dergiler günlük, haftalık ve yıllık horoskopların çok kısa sürede yayılmasını mümkün kılıyordu. Teozofik bir arka plana sahip olmak ise, gazete horoskoplarında zaman zaman “yeniden doğum” ve “karma” göndermeleri yer alsa bile genelde hiçbir role sahip olmuyordu. Popüler astroloji genelde sadece belirli bir merakı gidermek ve karakterleri ve yakın zamanda gerçekleşecek olayları tahmin etmek için ilgilenilen bir alandı.

  Özellikle 1920’lerde, bu gazete astrolojisi popülerlik adına inanılmaz bir artış yaşadı ki bu, yirminci yüzyılın ikinci yarısında daha da geliştirilebilirdi. [52] Bugün herkes günlük ya da haftalık horoskopu için gazeteye bakıp karakter tanımlamalarının ve tahminlerin ne kadar doğru olduğunu kontrol edebiliyor. Yazılanlar çoğunlukla oldukça genel olurken, doğruluklarına dair hemen hiçbir ciddi sınamaya izin vermemektedirler, ya da bunun kişinin kendi hikayesiyle hemen hiçbir somut ilişkisi yoktur.

  Popüler astrolojiyi böyle genelleştirmek, kurumlar ve hesaplama yöntemleri bakımlarından son derece sorgulanabilirdir. Horoskop astronomik hesaplama yöntemiyle elde edilir ve her yorumun temelini oluştururken her birey için çok farklılaşmış yetenekler ortaya koyar. Bu şu gerçeğe kadar izlenebilirdir; gezegenler ve onların birbirlerine göre açısal ilişkileri, Zodyak burçlarının ve evlerin pozisyonlarının da olduğu gibi her biri kendine göre özel bir anlama sahiptir. Çeşitli gezegenlerin hızına ve dünyanın dönüşüne göre, bu pozisyonlar oldukça hızlı bir şekilde değişmektedir. Böylelikle, her horoskop kesin doğum yerine ve zamanına, ayrıca (bu bilgilere dair) en küçük bir yanılmanın getirdiği değişimlere bağımlı olmaktadır. Eğer sürekli değişen yıldızlı gökler her kişinin yeteneklerinin aynası ise ve astrolojide  temel alınıyorsa, çok az kişinin aynı horoskopa sahip olması mantıklı olmaktadır; yani sadece aynı yer ve zamanda doğanlar. Popüler astroloji, aynı burca sahip olan herkes için aynı açıklama ve yorumların yapılabileceğini kabul etmektedir.

  Elbetteki popüler astrolojinin varoluşundan ezoterik astroloji suçlanamaz, tıpkı kadim eğitimli astrolojinin Roma İmparatorluğu zamanında “fal bakma” faaliyetlerinden sorumlu tutulamayacağı gibi. Bununla beraber, Alan Leo’nun bir şilinlik horoskopları, sadeleştirilmiş ve kitleler için üretilmiş horoskop yorumları ve ezoterik anlamda bireysel anlayışlara işaret etmekle kalmayıp aynı zamanda basit ve sıradan bir merakı da teşvik eden ihtiyaçlara dair açıklamaları ile astrolojinin popülerleşmesinde bir tetikleyici olmuş gibi görünmektedir.

  Bugün, ezoterik astroloji özellikle teozofi, antropozofi ve hepsinden önce Rozkrua (Gülhaç) örgütünde yaygındır. Bugün, 1909 yılında Max Heindel tarafından kurulan Rozkrua Derneği tüm Avrupa’da gezegenlerin kesin konumlarını vererek *Ephemeris’i (*Gezegenlerin gün içindeki konumlarını gösteren gök günlüğü) yayınlamaktadır, ki sözkonusu bilgi her astroloji uygulayıcısı için vazgeçilmezdir. Ephemerisler elli ya da yüz yıllık bir zaman aralığı için önemli tüm veriyi içermektedir. [53]  Ezoterik astroloji aynı zamanda ezoterik sahnenin organize olmamış, bireysel çevresinin de ilgi alanındadır. Ayrıca pek çok astroloji okulunda da astroloji “ezoterik doktrinler” yöntemiyle öğretilmektedir ve bu da sadece “karma” ve “yeniden doğuş” ile ilgili çok genel göndermelere veya parça parça anlatımlardan ibarettir. Net olarak tanımlanmış bir doktrin formundaki bir ezoterik astrolojiyi burada ayırd etmek güçtür.

>> Önceki Bölüm

>> Sonraki Bölüm

DİPNOTLAR
48] Bailey, Alice;. 1951.
49]Kova Burcu Çağı üzerine örneğin şu esere bakılabilir: Bailey, Forster: Wandlung esoterischer Werte. Lorch, 1956.
50] Astrologie heute – Zeitschrift für Astrologie, Psychologie und Esoterik, Nr. 26, Ağus../Eylül. 1990. sf. 24.
51] Bkz. örnek: Weiss, Jean Claude. 1994.
52] Boll, Franz. 1931. pg. 213.
53] İ.S. 2000-İ.S. 2050 zaman aralığı için mevcut basım beş dilde mevcuttur ve 1900-2000 için olan önceki basıma kıyasla daha kesin bir astronomik veri içermektedir, Francis Santoni, 1995.

Yayın Tarihi:24.Aralık.2007

 

© Astroset 2004-2010