Bilge Asita anlatmaya
devam ediyordu, söyledikleri öylesine ruhumla bütünleşiyordu ki, mekan-
zaman, yemek içmek gözümden silindi, kendimi adeta bedenin dışında başka
bir zamanda hissediyor ve büyük bir istekle söylediklerini anlamaya,
algılamaya çalışıyordum.
“Kendini kandırma,
bizler ruhsal yolda ilerledikçe daima karşımıza çıkan bir sorundur. Ego
daima ruhsallığı elde etmeye çabalamaktadır. Bu noktaya bir aydınlanma
yolcusu olarak çok dikkat etmelisiniz ve bugün söyleyeceklerimizi
ruhunuza kaydetmelisiniz” diyerek sözlerine devam etti.
“Bu durum adeta
kendi cenazenize tanıklık yapmayı istemek gibidir. Örneğin, başlangıçta
bizler kendi ruhsal arkadaşımıza, ondan harikulade bir şeyler edinme
ümidiyle yaklaşabiliriz. Ve tek dileğimiz öğrendiklerini hemen bize
naklederek hızlı bir şekilde uyanmamızı sağlamak olabilir ama böyle bir
isteğin gerçek bir açılma ya da teslimiyetle hiç bir bağlantısı yoktur.
Aydınlanma ve uyanma bir yaşam felsefesi ve sürekli uygulama demektir bu
nedenle aceleye gerek yoktur.
Ya da yanlış bir
şekilde, inisiyasyonun transplantasyon, yani ruhsal öğretmenin kalbinden,
sevme ve sevebilme yeteneğinden kaynaklanan öğretilerinin ruhsal gücünü
kendimize nakletmek olduğunu düşünebiliriz. Bu düşünüş, öğretileri
dışımızda tutmak ve alınıp da bir yerlere konabilecek bir meta gibi
görmek anlamına gelir. Bu durum bir şekilde gerçek bir kalbi ya da daha
iyi bir örnek vereyim, bir düşünce şeklini kendi benimize nakletmeye
benzemektedir. Yabancı bir unsur, bedenin dışından bizim içimize
nakledilir yani dışarıdan aydınlanma elde etmek gibidir bu. Oysa
değiştirmemiz gereken şey bir nakil işlemi değil taa yürekten kendimizi
yenileme ihtiyacını sürekli kılmaya çalışmaktır. Bir ruhta her gün
kendini yenileme ihtiyacı belirirse bu sonsuza kadar onun gerçek parçası
olur ve onu hiç terk etmez, böylece yaşamın tüm zorluklarına katlanmak
da kolaylaşır.
Ne elde edeceğimizle o
kadar ilgiliyizdir ki gerçekte ne olmakta olduğunu, görmezden
gelmekteyiz. İnisiyasyon sürecine
böyle yaklaşmak oldukça romantiktir, biraz çocuksudur ve de çok da
geçerli değildir. Bu nedenle bizler, bizim ne olduğumuzla şahsen
ilgilenen birine, aynanın bir parçası rolünü oynayacak gerçek bir kişiye
ihtiyaç duyarız. Her ne zaman herhangi bir türden bir kendini kandırmaya
kapılsak, tüm sürecin açığa çıkması ve de açılmasının şart olduğunu
anımsayıp, aydınlanma konusunda kendimizi kandırmamaya çok özen
göstermeliyiz yani oldum-bittim-vardım gibi sözcükleri literatürümüzden
tamamen çıkarmamız gerektiğini anlamak, aydınlanmanın ilk temel
şartıdır.”
Gerçek inisiyasyon
 Küçük
bir ara verdik, zihinlerimizin zorlanmaya başladığını hissetti ve
konuşmasını kesti Asita; “hadi gelin arka bahçeye gidelim, bakın yeni
açmış çiçeklerim var, hem de ateş kırmızı renginde, onları size mutlaka
göstermek istiyorum” dedi. Arka bahçe ilginçti, çok büyük bir bahçe
olmamasına rağmen inanılmaz bir enginlik duygusu veriyordu çünkü tam
arkasında koca bir dağ vardı. Ön taraftan bakınca da arkada inanılmaz
güzel bir bahçe olduğunu asla anlayamazdınız. Her şey öğretisi gibi
sadece içten gören gözler için adeta gizlenmişti. Biraz bahçede
soluklandık, bize sevgiyle ve gülümseyerek bakıyordu, siyah ve engin
gözlerindeki gerçeklik insana, “bu yaşadıklarım ve duyduklarım tamamen
gerçek” dedirtiyordu. Bir süre oturduk, oradan burada lafladık, güldük.
Sonra hadi gelin artık biraz da Gerçek İnisiyasyondan söz edelim dedi.Ve
anlatmaya devam etti:
“Gerçek inisiyasyon, iki
zihnin karşılaşmasında
oluşur. Bu
sizin gerçekten ne olduğunuz ve ruhsal arkadaşınızla olduğunuz gibi
ilişki kurabilme meselesidir. Bu durum inisiyasyonun başlayabileceği
doğru bir durumdur çünkü adeta bir operasyon geçirme ve temelden
kendinizi değiştirme düşüncesi insana cazip gelse de gerçekçi değildir.
Hiç kimse sizin içinizi dışınıza çıkaramaz. Zaten mevcut olan malzeme
kullanılmalıdır. Yani işe şu andaki sizle başlayabilirsiniz.
Hayalinizde istediğiniz kişi yerine, kendiniz olmayı, olduğunuz gibi
olmayı kabul ederek işe başlamalısınız; bu da kendini kandırmaya ve
hüsnü kuruntuya son vermek anlamına gelir. Tüm yapınız ve kişilik
özellikleriniz öncelikle sizin tarafınızdan tanınıp kabul edildikten
sonra ancak ilham ve aydınlanma bulabilirsiniz.
Bu
noktada canlı bir örnek vereyim; örneğin hastaneye yatarak
doktorunuzla birlikte çalışmaya istekli olduğunuzu ifade ederseniz
doktorunuz da üstüne düşeni yapıp uygun bir oda ayarlayarak gerekenleri
yerine getirecektir. Böylece her iki taraf da "iki
zihnin karşılaşması"nın
temel anlamı olan bir açık iletişim durumu yaratıyor olacaklardır.
Ruhsal Öz
Bu
ise nimet veya adhishthana'nın, yani öğretmenin ruhsal özü ve sizin
ruhsal özünüzü birleştirmenin gerçek yoludur. Dıştaki öğretmen olan guru
kendini açar ve zaten siz de açıksınızdır çünkü uyanmışsınızdır;
böylece özdeş olan iki unsurun karşılaşması meydana gelir. Bu da
inisiyasyonun, abhisheka'nın gerçek anlamıdır. Bir kulübe katılmak,
sürüden biri olmak meselesi değildir bu.”
Biraz ara vermek istediğini
hissettim, birkaç dakika soluklanma molası verdik. |